kedili madam
sevgili duyurusever ve yardımsever insanlar,word ve biz sıyırdık. 1saat 15 dakikadır bir tablo hazırlamaya uğraşıyoruz. hani tablo da tablo olsa yanmam. 3 sütun 8 satır olacak meret. sağ ve sol sütunlar 9,4 cm genişlikte, orta sütun 0,3 cm genişlikte, satırların tamamı 3,4 cm yükseklikte olacak. tab
sevgili duyurusever ve yardımsever insanlar,
word ve biz sıyırdık. 1saat 15 dakikadır bir tablo hazırlamaya uğraşıyoruz. hani tablo da tablo olsa yanmam. 3 sütun 8 satır olacak meret. sağ ve sol sütunlar 9,4 cm genişlikte, orta sütun 0,3 cm genişlikte, satırların tamamı 3,4 cm yükseklikte olacak. tablonun çerçevesinden gayrı ki boşluklarda altlarda ve üstlerde 1,3 cm, yanlarda ise 0,4 cm olacak. tabloyu hallettik. yan boşlukları sayfa düzeninden hallettik. üst ve alt boşlukları da hallettik sanarken bir anda bir baktık ki 2cm e yakın boşluklar koymuş word evladım. 8. satırımızı ikinci sayfaya atmış. bill gates'in masum anacığını bilumum küfürden korumak isteyen bir gönüllü varsa bir el atıverse be.
sevgiler saygılar
word ve biz sıyırdık. 1saat 15 dakikadır bir tablo hazırlamaya uğraşıyoruz. hani tablo da tablo olsa yanmam. 3 sütun 8 satır olacak meret. sağ ve sol sütunlar 9,4 cm genişlikte, orta sütun 0,3 cm genişlikte, satırların tamamı 3,4 cm yükseklikte olacak. tablonun çerçevesinden gayrı ki boşluklarda altlarda ve üstlerde 1,3 cm, yanlarda ise 0,4 cm olacak. tabloyu hallettik. yan boşlukları sayfa düzeninden hallettik. üst ve alt boşlukları da hallettik sanarken bir anda bir baktık ki 2cm e yakın boşluklar koymuş word evladım. 8. satırımızı ikinci sayfaya atmış. bill gates'in masum anacığını bilumum küfürden korumak isteyen bir gönüllü varsa bir el atıverse be.
sevgiler saygılar
0
Üst ve alt boşluğu 1,3cm yaptığınızda kağıt boyutunu aştığından 8. satırı bir sonraki sayfaya atıyor. 1,2cm yaparsanız tek sayfa olacaktır.
0
deeperdown
panpalar şöyle düşünün;a sütununda mal kodub de gönderilme tarihic de varış tarihi varşimdi d sütununa =(b2-c2) olayının tarih versiyonunu yapmak mümkün mü? yani bu malın kaç günde gönderildiğini, tarih farkını nasıl yansıtabilirim d sütununa?d sütunu şunu yapmalı örneğin; 28.03.2011 - 15.03.2011 =
panpalar şöyle düşünün;
a sütununda mal kodu
b de gönderilme tarihi
c de varış tarihi var
şimdi d sütununa =(b2-c2) olayının tarih versiyonunu yapmak mümkün mü? yani bu malın kaç günde gönderildiğini, tarih farkını nasıl yansıtabilirim d sütununa?
d sütunu şunu yapmalı örneğin; 28.03.2011 - 15.03.2011 = 13
a sütununda mal kodu
b de gönderilme tarihi
c de varış tarihi var
şimdi d sütununa =(b2-c2) olayının tarih versiyonunu yapmak mümkün mü? yani bu malın kaç günde gönderildiğini, tarih farkını nasıl yansıtabilirim d sütununa?
d sütunu şunu yapmalı örneğin; 28.03.2011 - 15.03.2011 = 13
0
e o formülü yazın zaten olacaktır? sadece hücre tipini "sayı" olarak seçin.
0
=C2-B2 yazarsan zaten ikisi arasındaki gün sayısını alırsın, ama ilgili hücreler tarih tipinde olmalı.
office.microsoft.com
office.microsoft.com
0
maresal jedi
ankara da yoyo ve mızıka nerden alınır? yalnız profesyonel yoyodan bahsediyorum. mızıka da plastik çocuklara verilen olarak düşünmeyin. enstrüman olarak mızıka.
ankara da yoyo ve mızıka nerden alınır? yalnız profesyonel yoyodan bahsediyorum. mızıka da plastik çocuklara verilen olarak düşünmeyin. enstrüman olarak mızıka.
0
Pan Müzik'te varmış. Meşrutiyet, Otel Ayma'nın yanında... Bir de Do-Re Müzik varmış.
0
selinikus
bir oyun vardı oynardım eskiden.. online bir oyun, oyun odası seçiyorsun bir kelime veriliyor bunu çizerek anlatmaya çalışıyorsun, sonra sıra diğerlerine geçiyor, bildikçe ve iyi anlattıkça puan kazanıyorsun. bir türlü hatırlayamadım adını, yardımcı olursanız çoook iyi olur.
bir oyun vardı oynardım eskiden.. online bir oyun, oyun odası seçiyorsun bir kelime veriliyor bunu çizerek anlatmaya çalışıyorsun, sonra sıra diğerlerine geçiyor, bildikçe ve iyi anlattıkça puan kazanıyorsun. bir türlü hatırlayamadım adını, yardımcı olursanız çoook iyi olur.
0
bezgin
mesele çok uzun. özeti bile sayfalar sürecek galiba. Arada ctrl+a ve ctrl+c yapmalıyım.peşin uyarılar:1- Lütfen 25 yaşın, hadi olmadı 21 yaşın altı insanlar cevap yazmasın. Ayırmcı falan değilim de yani tecrübe ile bilgi aynı şeyler değil.2- Bu duyuru trollük amacıyla açılmamıştır, zaten okursanız a
mesele çok uzun. özeti bile sayfalar sürecek galiba. Arada ctrl+a ve ctrl+c yapmalıyım.
peşin uyarılar:
1- Lütfen 25 yaşın, hadi olmadı 21 yaşın altı insanlar cevap yazmasın. Ayırmcı falan değilim de yani tecrübe ile bilgi aynı şeyler değil.
2- Bu duyuru trollük amacıyla açılmamıştır, zaten okursanız anlarsınız öyle olmadığını.
İçinde bulunduğum durum:
27 yaşındayım. Erkeğim. Günde 10-18 saat uyuyorum. Kalan zamanımı da oturarak geçiriyorum. Otururken ya kitap okuyorum ya da bilgisayar başında haber yahut online dizi takip ediyorum. Bu neredeyse hiç değişmiyor. Ayda ortalama 25-26 gün saat sabah 5-13 arası uyuyorum. Uyanma zamanım ise belirsiz. Öğlen, ikindi, akşam, yatsı, gece 1 falan uyanabildiğim vakitler. Yani uyku problemlerimi şöyle özetleyebiliriz: Aşırı uyuma. Ne yaparlarsa yapılsın uyanamama. Aşırı miktarda gündüz uykusu.
Uyku sıkıntılarım yüzünden askerlik yapmadım, her yıl erteliyorlar. Bir dediler narkolepsi var sende. Bir dediler idiyopatik hipersomnia. Bir dediler narkolepsi şüphesi... Polisomnografiye yattım kaç kez. Sentetik Tiroid Hormonu kullandım. Subklinik hipotiroidi hastası olduğum zannedildi çünkü herşeyim normaldi ama TSH miktarım yüksekti. Sonra bunun aşırı kilodan kaynaklandığını tahmin ettim ben. Hipofiz bakıyor benim metabolizma yavaş hayvan gibi yiyorum da hiç hareket de etmiyorum o da ne yapsın paso tiroidi uyarıyor salgıla tiroksini diye. Ama tiroid görevini düzgün yapıyor Allah'tan. 123 kiloyum bu arada 180 galiba boyum, hiç ölçmedim desem yeridir.
Bunun dışında evliyim. 3 yaşına koşan şekerden baldan tatlı bir oğlum var. Bilişim Sistemleri Mühendisiyim. Ama tahmin edersiniz ki çalışamıyorum. Eşim de çalışmıyor. Aile şirketimiz var tekstil üzerine. Sözde ben de ortağım ama ne fabrikaya ne de mağazaya adım atamıyorum. Muhasebeye mail atıyorum, para yolluyorlar hesabıma, eşim ev alışverişi yahut kendi ve çocuk için bankamatikten çekiyor. Şirkete yegane katkım web sayfasını hazırlamak ve yurtdışı maillleri çevirmek oluyor. Ki bu işler için asgari ücretle çalışan bir işçi yetebilir ama benim ailece aylık masrafım 6-7 bin liradan aşağı düşmüyor. Yani belki de baba parası, abi parası, abla parası yiyiyorum diyebiliriz buna...
Arkadaşım yok. Nasıl yok? Liseye kadar Tokat'ta okudum. Üniversiteye İstanbul'a geldim ve buraya yerleştim. Lise ve öncesi arkadaşlarımla irtibatım yok gibi. Üniversite'de ise içine çok kapanık bir öğrenciydim. İki üç tane çok samimi olduğum arkadaş vardı. Bir tanesi öldü. Biri Adapazarı'nda diğeri ise Amerika'da. İşyerinde de (ezkaza iki ayda bir falan uğradığımda) patron statüsünde olduğumdan hiç iş arkadaşım da yok.
Kötü bir evliliğim var. Ben eşimin ailesiyle konuşmuyorum. O da benim ailemle görüşmüyor. Eşimi deliler gibi seviyorum. Bir iki kez kısa süreli ayrılık yaşadık. Babamın evine gittim (evet, ben gittim.) Bir iki ay görüşmedik. Boşanma falan sözkonusu oldu. Eşimin ailesi problemli insanlar. Sanki kızları boşansın diye gayret ediyorlar. Benim gayretlerimle yuvamız bozulmadı. Şimdi eşime sorarsanız ben dünyanın en kötü kocası, damadıyım. O da dünyanın en acı çeken karısı. Kayıtlara geçsin, sigaram, içkim, kumarım, karı-kız düşkünlüğüm, şiddeti eğilimim yok. En fazla canıma tak edince bağırmışımdır tartışırken o kadar. Eşimle severek evlendik. Hala kendisini deli gibi seviyorum. %100 onun suçlu olduğu bir tartışma sonrası küsersek yine bir gün içinde ben dayanamayıp adım atıyorum. Birkaç kez ağır olayım dedim. Karşı taraf adım atsın dedim. Ama olmadı. Boğazım düğümleniyor, bana sayıp sövmüşse bile gidip sarılıyorum. Eşimin de problemleri var. Mesela kimseyle arkadaş olmak istemiyor. Apartmanda yalnız yaşıyor diyebiliriz. Gelen komşularla irtibat kurmuyor. Çalışmıyor. Çalışmamasına beni bahane ediyor. Halbuki evleneli dört yıl oldu ilk yıl hamileydi şimdi çocuk oyun çağına geldi, gelmedi. Eşim de oğlum dışında kimseyle görüşmüyor gibi bişey. Ama onun sülalesi tamamı İstanbul'da. Akrabalarıyla arabaya atlayıp gidip görüşebiliyor. Yemek haftada bir yapıyor, yapmıyor. Dışarıdan yiyiyoruz. Ayakkabın kirlenmiş dersen bile üzerine alınıyor. Kaşlarını çatıyor. Bir de eşyaların kıymetini bilmiyor. Dört yılda beş bilgisayarını kırdı. Ev aletlerinin yarısı yeniden alındı. Cahil değil, kimya müh. yüksek lisans mezunu. Küçük de değil benim yaşıtım. Ama ailesi aşırı şımartmış. Uzadıkça uzuyor detayları keseyim. Neyse, benim stresimin çoğunu eşime borçluyum. Resmen nefesim daralıyor kendisiyle konuşunca. Ama deliler gibi seviyorum onu. İki gün ayrı kalsam özlüyorum. Hayır dünya güzeli değil kendisi, 1.60 boyunda 68 kilo Türkiye şartlarında fiziken 10 üzerinden 5'lik bir kişi. Ben de öküz gibi şişmeden evvet baya baya eli yüzü düzgün biriydim, her neyse. İki gün görmeyince bunu üzülüyorum, özlüyorum. Oğlumu aynı şekilde deliler gibi seviyorum. Yani bir yandan bitiriyor beni bu evlilik bir yandan da benim herşeyim eşim ve oğlum. Üstüne üstük eşimin de beni sevdiğini biliyorum. Ama benimkiyle kıyaslanamaz zannımca. Sanki kendisinde acıma duygusu yok. (Hayvanlara ve oğlumuza karşı duyduğu hariç)
Gelelim geçmişime biraz da:
Üç yaşımdayken okuma yazma öğrendim. Deli gibi kitap okuyor(d)um. İlkokulu üç yılda bitirdim. Benle karşılaşan hemen herkes gördükleri en zeki çocuğun ben olduğunu söylerdi. Anadolu Lisesini (orta) birincilikle ve Fen Lisesini ikincilikle bitirdim bir gün bile ders çalışmadan. Ulusal Fizik Olimpiyatlarında dereceye girdim. Çok iyi bir üniversiteden mezun oldum hem de haftada bir gün devam ederek. Ama şimdi arkamdan vaktiyle nal toplayanlar uçup gittiler ben bir yüksek lisans dahi yapamadım. Bırakın eski zekamı, moron gibiyim. İki üç kez tekrar ettirmeden karşıdakine ne dediğini anlamıyorum neredeyse. Teoride yine süper fikirler bulduğum oluyor ama pratikte bir et yığınıyım. Son yılda dokuz ay boyunca ayda altı saat psikoterapi gördüm. İlaçlar kullandım. Arpa boyu ilerledim sadece. Defalarca kilo vermek istedim, diyetisyen falan, olmadı.
Herşeyden sonra şimdi hala:
Obezim. Tembelim. Hareketsizim. Uyuyan bir et yığınıyım. Evliyim. İşsizim. Başarısızım. Ama bunları düzeltmek için somut bir adım da atamıyorum. Evden dışarı çıkamıyorum. (Hoş genelde gece uyanık olunca nereye çıkayım) Arkadaşım yok. Sosyal hayatım yok. Sap olabildiğim bir baltam yok... Ve artık o kadar alıştım ki gayet normalmiş gibi geliyor bana.
Nereden başlamalı?
(Umduğum gibi yazamadım)
peşin uyarılar:
1- Lütfen 25 yaşın, hadi olmadı 21 yaşın altı insanlar cevap yazmasın. Ayırmcı falan değilim de yani tecrübe ile bilgi aynı şeyler değil.
2- Bu duyuru trollük amacıyla açılmamıştır, zaten okursanız anlarsınız öyle olmadığını.
İçinde bulunduğum durum:
27 yaşındayım. Erkeğim. Günde 10-18 saat uyuyorum. Kalan zamanımı da oturarak geçiriyorum. Otururken ya kitap okuyorum ya da bilgisayar başında haber yahut online dizi takip ediyorum. Bu neredeyse hiç değişmiyor. Ayda ortalama 25-26 gün saat sabah 5-13 arası uyuyorum. Uyanma zamanım ise belirsiz. Öğlen, ikindi, akşam, yatsı, gece 1 falan uyanabildiğim vakitler. Yani uyku problemlerimi şöyle özetleyebiliriz: Aşırı uyuma. Ne yaparlarsa yapılsın uyanamama. Aşırı miktarda gündüz uykusu.
Uyku sıkıntılarım yüzünden askerlik yapmadım, her yıl erteliyorlar. Bir dediler narkolepsi var sende. Bir dediler idiyopatik hipersomnia. Bir dediler narkolepsi şüphesi... Polisomnografiye yattım kaç kez. Sentetik Tiroid Hormonu kullandım. Subklinik hipotiroidi hastası olduğum zannedildi çünkü herşeyim normaldi ama TSH miktarım yüksekti. Sonra bunun aşırı kilodan kaynaklandığını tahmin ettim ben. Hipofiz bakıyor benim metabolizma yavaş hayvan gibi yiyorum da hiç hareket de etmiyorum o da ne yapsın paso tiroidi uyarıyor salgıla tiroksini diye. Ama tiroid görevini düzgün yapıyor Allah'tan. 123 kiloyum bu arada 180 galiba boyum, hiç ölçmedim desem yeridir.
Bunun dışında evliyim. 3 yaşına koşan şekerden baldan tatlı bir oğlum var. Bilişim Sistemleri Mühendisiyim. Ama tahmin edersiniz ki çalışamıyorum. Eşim de çalışmıyor. Aile şirketimiz var tekstil üzerine. Sözde ben de ortağım ama ne fabrikaya ne de mağazaya adım atamıyorum. Muhasebeye mail atıyorum, para yolluyorlar hesabıma, eşim ev alışverişi yahut kendi ve çocuk için bankamatikten çekiyor. Şirkete yegane katkım web sayfasını hazırlamak ve yurtdışı maillleri çevirmek oluyor. Ki bu işler için asgari ücretle çalışan bir işçi yetebilir ama benim ailece aylık masrafım 6-7 bin liradan aşağı düşmüyor. Yani belki de baba parası, abi parası, abla parası yiyiyorum diyebiliriz buna...
Arkadaşım yok. Nasıl yok? Liseye kadar Tokat'ta okudum. Üniversiteye İstanbul'a geldim ve buraya yerleştim. Lise ve öncesi arkadaşlarımla irtibatım yok gibi. Üniversite'de ise içine çok kapanık bir öğrenciydim. İki üç tane çok samimi olduğum arkadaş vardı. Bir tanesi öldü. Biri Adapazarı'nda diğeri ise Amerika'da. İşyerinde de (ezkaza iki ayda bir falan uğradığımda) patron statüsünde olduğumdan hiç iş arkadaşım da yok.
Kötü bir evliliğim var. Ben eşimin ailesiyle konuşmuyorum. O da benim ailemle görüşmüyor. Eşimi deliler gibi seviyorum. Bir iki kez kısa süreli ayrılık yaşadık. Babamın evine gittim (evet, ben gittim.) Bir iki ay görüşmedik. Boşanma falan sözkonusu oldu. Eşimin ailesi problemli insanlar. Sanki kızları boşansın diye gayret ediyorlar. Benim gayretlerimle yuvamız bozulmadı. Şimdi eşime sorarsanız ben dünyanın en kötü kocası, damadıyım. O da dünyanın en acı çeken karısı. Kayıtlara geçsin, sigaram, içkim, kumarım, karı-kız düşkünlüğüm, şiddeti eğilimim yok. En fazla canıma tak edince bağırmışımdır tartışırken o kadar. Eşimle severek evlendik. Hala kendisini deli gibi seviyorum. %100 onun suçlu olduğu bir tartışma sonrası küsersek yine bir gün içinde ben dayanamayıp adım atıyorum. Birkaç kez ağır olayım dedim. Karşı taraf adım atsın dedim. Ama olmadı. Boğazım düğümleniyor, bana sayıp sövmüşse bile gidip sarılıyorum. Eşimin de problemleri var. Mesela kimseyle arkadaş olmak istemiyor. Apartmanda yalnız yaşıyor diyebiliriz. Gelen komşularla irtibat kurmuyor. Çalışmıyor. Çalışmamasına beni bahane ediyor. Halbuki evleneli dört yıl oldu ilk yıl hamileydi şimdi çocuk oyun çağına geldi, gelmedi. Eşim de oğlum dışında kimseyle görüşmüyor gibi bişey. Ama onun sülalesi tamamı İstanbul'da. Akrabalarıyla arabaya atlayıp gidip görüşebiliyor. Yemek haftada bir yapıyor, yapmıyor. Dışarıdan yiyiyoruz. Ayakkabın kirlenmiş dersen bile üzerine alınıyor. Kaşlarını çatıyor. Bir de eşyaların kıymetini bilmiyor. Dört yılda beş bilgisayarını kırdı. Ev aletlerinin yarısı yeniden alındı. Cahil değil, kimya müh. yüksek lisans mezunu. Küçük de değil benim yaşıtım. Ama ailesi aşırı şımartmış. Uzadıkça uzuyor detayları keseyim. Neyse, benim stresimin çoğunu eşime borçluyum. Resmen nefesim daralıyor kendisiyle konuşunca. Ama deliler gibi seviyorum onu. İki gün ayrı kalsam özlüyorum. Hayır dünya güzeli değil kendisi, 1.60 boyunda 68 kilo Türkiye şartlarında fiziken 10 üzerinden 5'lik bir kişi. Ben de öküz gibi şişmeden evvet baya baya eli yüzü düzgün biriydim, her neyse. İki gün görmeyince bunu üzülüyorum, özlüyorum. Oğlumu aynı şekilde deliler gibi seviyorum. Yani bir yandan bitiriyor beni bu evlilik bir yandan da benim herşeyim eşim ve oğlum. Üstüne üstük eşimin de beni sevdiğini biliyorum. Ama benimkiyle kıyaslanamaz zannımca. Sanki kendisinde acıma duygusu yok. (Hayvanlara ve oğlumuza karşı duyduğu hariç)
Gelelim geçmişime biraz da:
Üç yaşımdayken okuma yazma öğrendim. Deli gibi kitap okuyor(d)um. İlkokulu üç yılda bitirdim. Benle karşılaşan hemen herkes gördükleri en zeki çocuğun ben olduğunu söylerdi. Anadolu Lisesini (orta) birincilikle ve Fen Lisesini ikincilikle bitirdim bir gün bile ders çalışmadan. Ulusal Fizik Olimpiyatlarında dereceye girdim. Çok iyi bir üniversiteden mezun oldum hem de haftada bir gün devam ederek. Ama şimdi arkamdan vaktiyle nal toplayanlar uçup gittiler ben bir yüksek lisans dahi yapamadım. Bırakın eski zekamı, moron gibiyim. İki üç kez tekrar ettirmeden karşıdakine ne dediğini anlamıyorum neredeyse. Teoride yine süper fikirler bulduğum oluyor ama pratikte bir et yığınıyım. Son yılda dokuz ay boyunca ayda altı saat psikoterapi gördüm. İlaçlar kullandım. Arpa boyu ilerledim sadece. Defalarca kilo vermek istedim, diyetisyen falan, olmadı.
Herşeyden sonra şimdi hala:
Obezim. Tembelim. Hareketsizim. Uyuyan bir et yığınıyım. Evliyim. İşsizim. Başarısızım. Ama bunları düzeltmek için somut bir adım da atamıyorum. Evden dışarı çıkamıyorum. (Hoş genelde gece uyanık olunca nereye çıkayım) Arkadaşım yok. Sosyal hayatım yok. Sap olabildiğim bir baltam yok... Ve artık o kadar alıştım ki gayet normalmiş gibi geliyor bana.
Nereden başlamalı?
(Umduğum gibi yazamadım)
0
umduğunuz gibi yazamadığınız gayet net. kim bilir daha yazacak ne kadar çok şeyiniz var.ben de şuradan başlamak isterim, yaşam standartlarınız anlattığınız üzere oldukça iyi, yani çoğu şeyde sıkıntı çekmiyorsunuz. yaşam şartlarından ziyade sorununuz daha çok iletişim odaklı. eşinizle iletişiminiz de anlattığınız üzere pek iç açıcı değil. hayattan aşırı derecede kopmuşsunuz. yaşamak için yaşıyor gibisiniz. şimdi burada, ''sizin yerinizde olmak için uğraşan çok kişi var kıymetini bilin'' klişesini söylemek pek uygun değil ama, eğer bi yerden başlamak istiyorsanız ilk önce hayata biraz daha önem verin. şöyle bir çevrenize, olup bitenlere bi bakın ve siz bu olanların neresindesiniz bi düşünün. tabii ki hayat ortağınız, eşiniz ile beraber. her şeyin başı iletişim, fikir alışverişi. benim bu yazdıklarınızdan anladığım, her şeyi erteleyip, hayatı boşverip her şeyi gidişine bıraktığınız. diğerlerine göre imkanlar açısından 1-0 öndesiniz, gerek mesleğiniz gerekse maddi açıdan. tüm bu artıları kullanıp hayata tekrar bağlanmak ve sadece oğlunuz için bile -ki en önemlisidir aslında- bir şeyler yapmanız gerektiğinin farkına varmanız gerekir.
0
psikolog/psikiyatr ile baslayabilirsiniz. esinizle beraber gidin mumkunse. ve kilo verip saglikli olmanin bir yolunu bulun kesinlikle. daha iyi bir diyetisyen ve bir spor egitmeniyle gorusun derim.
0
trolsen veya değilsen 2sinden biri olup olmaman çok umrunda değil gerçi ya, kısa keseyim;
iş mevzuu - bir çok kişi böyle bir hayat ister, işe katkını olabildiğince arttır, arada git ne oluyor ne bitiyor bak.
ev mevzuu - hatun çok sıkıyorsa bırak. çocuk için değmez, bir çok çocuk uzun dönemde ayrı bile olsalar zihisel olarak sağlıklı ebeveynle daha mutlu.
sosyal hayat - olur abi sosyal hayat istersen her an olur ufak adımlar yeterli
cevap veren: 30 yaşında, evlenmeyi düşünmeyen, işgüç sahibi bir insan
iş mevzuu - bir çok kişi böyle bir hayat ister, işe katkını olabildiğince arttır, arada git ne oluyor ne bitiyor bak.
ev mevzuu - hatun çok sıkıyorsa bırak. çocuk için değmez, bir çok çocuk uzun dönemde ayrı bile olsalar zihisel olarak sağlıklı ebeveynle daha mutlu.
sosyal hayat - olur abi sosyal hayat istersen her an olur ufak adımlar yeterli
cevap veren: 30 yaşında, evlenmeyi düşünmeyen, işgüç sahibi bir insan
0
21 yaşındayım ama bir şeyler yazasım geldi.
panpa sen kendini kısır döngüye hapsetmişsin. bir şeyler değiştirmen lazım. karını seviyorsun ama en büyük problem de o gibi. nasıl dayanıyorsun anlamadım, bu ne sevgi ah bu ne ıstırap.
bence spora falan başla. para konusunda sorun yok nasıl olsa. bir de yemek yapmayı falan öğren ne bileyim, dışarıdan yiye yiye yakında sağlığın bozulacak. spora git, terle, efor sarf et, yağ yak, yorul, rahatla. sonrasında eminim daha optimist bir bakış açısına sahip olacaksın. algısal bozuklukların da düzelecek. orada da tanışırsın birkaç insanla, çay içersin falan olmadı. semt neresi istanbul'da? mea maxima culpa'nın bi kitap kulübü var, her hafta kitap okuyorlar aralarında tartışıyorlar, çikolatalar püskevitler falan. kitap okumaya zamanın varsa onlarla takıl. yap yani bi şeyler geçmez böyle hayat.
panpa sen kendini kısır döngüye hapsetmişsin. bir şeyler değiştirmen lazım. karını seviyorsun ama en büyük problem de o gibi. nasıl dayanıyorsun anlamadım, bu ne sevgi ah bu ne ıstırap.
bence spora falan başla. para konusunda sorun yok nasıl olsa. bir de yemek yapmayı falan öğren ne bileyim, dışarıdan yiye yiye yakında sağlığın bozulacak. spora git, terle, efor sarf et, yağ yak, yorul, rahatla. sonrasında eminim daha optimist bir bakış açısına sahip olacaksın. algısal bozuklukların da düzelecek. orada da tanışırsın birkaç insanla, çay içersin falan olmadı. semt neresi istanbul'da? mea maxima culpa'nın bi kitap kulübü var, her hafta kitap okuyorlar aralarında tartışıyorlar, çikolatalar püskevitler falan. kitap okumaya zamanın varsa onlarla takıl. yap yani bi şeyler geçmez böyle hayat.
0
Bir sekilde, seni evden uzaklastiracak bir spora basla. Ne aptigin veya nasil yaptigin onemli degil. Onemli olan vucuduna olan saygini tekrar hatirlaman. Bence senin baslangic noktan bu.
0
cevaplar için teşekkür ederim ama,
@raycharles
bir şeyler yapmak gerek ama ben farkındalığı oturtamıyorum bir türlü. hele de siz tam bir şeye karar vermişken eşiniz köstek oluyorsa...
@ermanen
duyuruda dokuz ay boyunca psikolojik yardım gördüğüm yazıyor
@drip nicki zaten kullanılmakta
çok yüzeysel uyarılarınız. yapamayan adama yap diyorsunuz. haklı olsanız dahi o bana zaten ulaşmıyor.
@ivebeenmistreated ve @insanimsi
yemek yapmayı biliyorum ama yerinden kalkmayan adam yapamaz yemek.
bir de salondaki kullanılmayan bisikletle yürüyüş bandı, belediyenin havuzunda devamsızlıktan iptal olan hesaplarım, havaya saçılan fitness paraları ile üçüncü gününü görmediğim düzenli yürüyüşlerim ve bir de iki buçuk yıl önce sakatlanan ama hala doktora göstermediğim dizim selam söylüyor size...
123 kilo bir adam, hele de hiç arkadaşı yoksa ve evden çıkamıyorsa nasıl spor yapacak?
@raycharles
bir şeyler yapmak gerek ama ben farkındalığı oturtamıyorum bir türlü. hele de siz tam bir şeye karar vermişken eşiniz köstek oluyorsa...
@ermanen
duyuruda dokuz ay boyunca psikolojik yardım gördüğüm yazıyor
@drip nicki zaten kullanılmakta
çok yüzeysel uyarılarınız. yapamayan adama yap diyorsunuz. haklı olsanız dahi o bana zaten ulaşmıyor.
@ivebeenmistreated ve @insanimsi
yemek yapmayı biliyorum ama yerinden kalkmayan adam yapamaz yemek.
bir de salondaki kullanılmayan bisikletle yürüyüş bandı, belediyenin havuzunda devamsızlıktan iptal olan hesaplarım, havaya saçılan fitness paraları ile üçüncü gününü görmediğim düzenli yürüyüşlerim ve bir de iki buçuk yıl önce sakatlanan ama hala doktora göstermediğim dizim selam söylüyor size...
123 kilo bir adam, hele de hiç arkadaşı yoksa ve evden çıkamıyorsa nasıl spor yapacak?
0
-esiniz hic psikyatra gitti mi? onu goturerek baslayabilirsiniz... ama evden cikamiyordunuz dimi? ikna da olmaz o simdi.... ailesini ikna edin desem, gorusmuyorsunuz... Ama bir sekilde esinizin psikyatra gorunmesi lazim... yani beraber gitmeniz lazim....
-cogu sorunu kiloya baglamissiniz ama kilo aslinda cok cok cok zararli olsa da (ben de su an tas devri diyetinde olan bir tosuncugum) kilolu insanlar isine gucune gidebiliyor, uyuyup uyanabiliyor, bunu dusunun. butun sucu kiloya atmayin...
-o arkasindan nal topladiginiz arkadaslariniz sizin tassaginizi yesin... biraz silkelenince siz de supper olacaksiniz bunu unutmayin...
-biraz silkelenin. nasil mi? oncelikle sunu bir arastirin:
en.wikipedia.org
sabahlari cok kuvvetli isiga maruz kalin. gece 11 gibi de isiklari sondurun. radyo falan dinleyin. biyolojik saati sifirliyor.
-iki ayda bir gidiyorsaniz ise ve tekstil isi ise sevmiyorsunuzdur o isi. baba'ya abanin, o maddi yonden destek olsun ama siz sevdiginiz isi yapin. ne seviyorsaniz tabi. oglu icin anlayisla karsilayacaktir neticede bu halden iyi...
-sabredin, Allah sabredenlerle beraberdir.. namaz niyaz bir de, tavsiye etmek durumundayim huzur icin zira...
-sosyal yonden ise aklima maalesef hicbir sey gelmiyor... zannimca akraba yok istanbul'da dimi? tiyatro kursu, dil kursu, kitap kulubu falan diyemem zira evden cikamiyorsunuz. anladigim kadariyla eski dost lazim sizi evden cikaracak ama o da yok diyorsunuz. semt neresi, ben ugrayayim arada diycem ama yengeden korktum valla ne diyeyim... siz once kapiciyla, siparis getirenlerle, sucuyla falan muhabbet etmeye baslayin ikiser ucer cumle bir iki dakika... arkadas kazanmak icin adim atmak lazim oyle kendiliginden kimse gelip size demez hadi soyle yapalim... hatta bu duyuruya baktigimda gizliden bir arkadas bulma cagrisi olarak goruyorum... belki siz farkina varmadan bilincaltiniz bunu istedi...
edit: yas sizden birazcik daha yasli. evli ve cocuklu bir insan.
-cogu sorunu kiloya baglamissiniz ama kilo aslinda cok cok cok zararli olsa da (ben de su an tas devri diyetinde olan bir tosuncugum) kilolu insanlar isine gucune gidebiliyor, uyuyup uyanabiliyor, bunu dusunun. butun sucu kiloya atmayin...
-o arkasindan nal topladiginiz arkadaslariniz sizin tassaginizi yesin... biraz silkelenince siz de supper olacaksiniz bunu unutmayin...
-biraz silkelenin. nasil mi? oncelikle sunu bir arastirin:
en.wikipedia.org
sabahlari cok kuvvetli isiga maruz kalin. gece 11 gibi de isiklari sondurun. radyo falan dinleyin. biyolojik saati sifirliyor.
-iki ayda bir gidiyorsaniz ise ve tekstil isi ise sevmiyorsunuzdur o isi. baba'ya abanin, o maddi yonden destek olsun ama siz sevdiginiz isi yapin. ne seviyorsaniz tabi. oglu icin anlayisla karsilayacaktir neticede bu halden iyi...
-sabredin, Allah sabredenlerle beraberdir.. namaz niyaz bir de, tavsiye etmek durumundayim huzur icin zira...
-sosyal yonden ise aklima maalesef hicbir sey gelmiyor... zannimca akraba yok istanbul'da dimi? tiyatro kursu, dil kursu, kitap kulubu falan diyemem zira evden cikamiyorsunuz. anladigim kadariyla eski dost lazim sizi evden cikaracak ama o da yok diyorsunuz. semt neresi, ben ugrayayim arada diycem ama yengeden korktum valla ne diyeyim... siz once kapiciyla, siparis getirenlerle, sucuyla falan muhabbet etmeye baslayin ikiser ucer cumle bir iki dakika... arkadas kazanmak icin adim atmak lazim oyle kendiliginden kimse gelip size demez hadi soyle yapalim... hatta bu duyuruya baktigimda gizliden bir arkadas bulma cagrisi olarak goruyorum... belki siz farkina varmadan bilincaltiniz bunu istedi...
edit: yas sizden birazcik daha yasli. evli ve cocuklu bir insan.
0
@bezgin
cevabimda sadece psikolojik yardim almanizdan bahsetmedim. esinizle beraber gidin dedim bir de ve onun yaninda baska konularda da (diyet, spor gibi) profesyonel insanlara danisin. ise yaramidaysa baskasina danisin. icinizden de gelmesi ve azmetmeniz gerekiyor, bosvermislik var hep yazdiklarinizda. en azindan yapmaniz gerekenleri yazmaya calistik iste. sonucta sizde bitiyor.
onun disinda umut verici veya zorluklardan iyi durumlara gecmis insanlarin hayat hikayeleriyle ilgili eserler filmler de ise yarayabilir.
son olarak diyecegim, kafa dagitmak icin bir tatile cikabilirsiniz ve yeni bir sayfa acabilirsiniz belki.
cevabimda sadece psikolojik yardim almanizdan bahsetmedim. esinizle beraber gidin dedim bir de ve onun yaninda baska konularda da (diyet, spor gibi) profesyonel insanlara danisin. ise yaramidaysa baskasina danisin. icinizden de gelmesi ve azmetmeniz gerekiyor, bosvermislik var hep yazdiklarinizda. en azindan yapmaniz gerekenleri yazmaya calistik iste. sonucta sizde bitiyor.
onun disinda umut verici veya zorluklardan iyi durumlara gecmis insanlarin hayat hikayeleriyle ilgili eserler filmler de ise yarayabilir.
son olarak diyecegim, kafa dagitmak icin bir tatile cikabilirsiniz ve yeni bir sayfa acabilirsiniz belki.
0
demek istediğim de bu zaten. her şeye psikolojik yardım, doktora gitmelisin vb. önerilerle çözüm aramak yerine bi kere de kendinizi toparlamaya çalışmayı deneyin demek istiyorum. ilk olarak da size köstek olduğunu söylediğiniz eşiniz ile başlayın bu işe. sabırlı olun biraz, bir-iki-üç değil başarana kadar deneyin. eğer durum daha da kötüye gidiyorsa o zaman başka çözümler ararsınız tabii ki. ama ilk önce konuşmakla başlayın.
0
Ben sadece çalışma mevzuna yorum yapmak istiyorum. Yaşım sizden büyük.
Sağlık probleminiz olduğunu söylüyorsunuz. Bunu bir yana koymak istiyorum... Madem aile şirketiniz var, bir oda isteyin ve her gün ofise gitmeye gayret edin.
Bunu şunun için söylüyorum. Yapacağınız tercüme işini asgari ücretli bir eleman elbette yapabilir. Hatta sizin aldığınız maaşa yönetici çalıştırılıyor, farkındasınızdır. En başlarda sizin öyle çok bir şey yapmanız önemli değil. Şirketin içine girip, hem evden biraz uzaklaşın ve zincirinizi kırın. Hem de yavaş yavaş, şirket içindeki aile üyelerine toplantılarda, yemeklerde vb. destek olun. Şirketin çalışmasını öğrenin. Mesela abiniz veya ablanız olmadığında, size telefon açıp bir işin takip edilmesini istesinler. Eğer şirketinizde kurumsal yapılaşmaya yönelik uygulamalar yapılıyorsa, bu takipleri zorlanmadan yapabilirsiniz.
Ve emin olun, bu şekilde destek vermeniz, ayda 6.000TL'lik net iş yapmaktan daha kıymetlidir.
Ben de aile şirketinde çalışıyorum ve bir bilseniz, patron çocuğu olarak şirkette çalışan, üniversiteyi babasının hocalara verdiği yardımlarla bitirmiş, şirkete sadece soliter oynamaya gelen adamlar var (abartmıyorum). Yaşları da sizden büyük. Üstelik sizin aldığınız maaşı alıyorlar ve dışarı da şirketi onlar yönetiyormuş gibi başkalarına lanse ediyorlar.
Demek istediğin, şirkete gidin. Üretime ortak olmaya çalışın. İzleyin, dinleyin, paylaşın... Uykunuz gelirse de, mazeretinizi bildirin ve şirkette biraz uyuyun...
Sağlık probleminiz olduğunu söylüyorsunuz. Bunu bir yana koymak istiyorum... Madem aile şirketiniz var, bir oda isteyin ve her gün ofise gitmeye gayret edin.
Bunu şunun için söylüyorum. Yapacağınız tercüme işini asgari ücretli bir eleman elbette yapabilir. Hatta sizin aldığınız maaşa yönetici çalıştırılıyor, farkındasınızdır. En başlarda sizin öyle çok bir şey yapmanız önemli değil. Şirketin içine girip, hem evden biraz uzaklaşın ve zincirinizi kırın. Hem de yavaş yavaş, şirket içindeki aile üyelerine toplantılarda, yemeklerde vb. destek olun. Şirketin çalışmasını öğrenin. Mesela abiniz veya ablanız olmadığında, size telefon açıp bir işin takip edilmesini istesinler. Eğer şirketinizde kurumsal yapılaşmaya yönelik uygulamalar yapılıyorsa, bu takipleri zorlanmadan yapabilirsiniz.
Ve emin olun, bu şekilde destek vermeniz, ayda 6.000TL'lik net iş yapmaktan daha kıymetlidir.
Ben de aile şirketinde çalışıyorum ve bir bilseniz, patron çocuğu olarak şirkette çalışan, üniversiteyi babasının hocalara verdiği yardımlarla bitirmiş, şirkete sadece soliter oynamaya gelen adamlar var (abartmıyorum). Yaşları da sizden büyük. Üstelik sizin aldığınız maaşı alıyorlar ve dışarı da şirketi onlar yönetiyormuş gibi başkalarına lanse ediyorlar.
Demek istediğin, şirkete gidin. Üretime ortak olmaya çalışın. İzleyin, dinleyin, paylaşın... Uykunuz gelirse de, mazeretinizi bildirin ve şirkette biraz uyuyun...
0
32 yaşındayım.
eşiniz de siz de sıkıntı çekmeden büyümüşsünüz diye tahmin ediyorum. amaçsızsınız. sadece iki ayda bi şirkete giderek ve üç beş mail çevirerek ailen izin hayatını idame ettirecek maddi imkana kavuşuyorsunuz. bi' şeyleri elde etmek için zahmet etmenize, çalışmanıza gerek yok. rahatsınız yani. bunun sonucunda da kendinizi olumlu motive edeceğinize tam tersi yollara girmişsiniz.
olay sadece zekaya, eğitime vb. bakmıyo' artık. ne eğitimsiz insanlar nerelere geliyo' - he tasvip ettiim bi' şey mi, tabi ki diil, o başka bi' konu -
olay zekada değil, kullanmakta.
başlayacağınız yeri yazdığınızı bi' kere daha okursanız çok basit bulursunuz gibi geliyor ama insan kendine karşı bazen dışardan bakmakta zorlaşır.
evliliğiniz.
a şıkkınız bu.
- şahsi görüşlerim bunlar. haddimi aştıysam özğr dilerim şimdiden. -
eşiniz de siz de sıkıntı çekmeden büyümüşsünüz diye tahmin ediyorum. amaçsızsınız. sadece iki ayda bi şirkete giderek ve üç beş mail çevirerek ailen izin hayatını idame ettirecek maddi imkana kavuşuyorsunuz. bi' şeyleri elde etmek için zahmet etmenize, çalışmanıza gerek yok. rahatsınız yani. bunun sonucunda da kendinizi olumlu motive edeceğinize tam tersi yollara girmişsiniz.
olay sadece zekaya, eğitime vb. bakmıyo' artık. ne eğitimsiz insanlar nerelere geliyo' - he tasvip ettiim bi' şey mi, tabi ki diil, o başka bi' konu -
olay zekada değil, kullanmakta.
başlayacağınız yeri yazdığınızı bi' kere daha okursanız çok basit bulursunuz gibi geliyor ama insan kendine karşı bazen dışardan bakmakta zorlaşır.
evliliğiniz.
a şıkkınız bu.
- şahsi görüşlerim bunlar. haddimi aştıysam özğr dilerim şimdiden. -
0
14 yaşındayım ama cevap vereceğim. Sorunların çözülmeyecek şeyler değil ama eşin olduğu sürece bir arpa boyu yol alamazsın. Sen problemli bir kişiliksin, onu anladık ama eşinin çalışmaması, yemek bile yapmaması, üstüne üstlük 3-4 ailenin geçindiği parayı harcamanız... Bence eşin de en az senin kadar problemli ve üzgünüm ki birarada olduğunuz sürece iyileşmeniz zor. Ne kadar severseniz sevin ayrılmalısınız. Psikolojik rahatsızlıklar da bulaşıcıdır ve sen ne kadar çabalarsan çabala evdeki ortam seni geri çeker.
Bunun yanında uyku probleminin de fizyolojik kaynaklı olduğunu sanmıyorum. Bana depresyon uykusu gibi geldi.
Peki ne yapmalısın? Ayrıl ya da ayrılma öncelikle seni evden çıkaracağız. Maddi yönden de bir sıkıntın olmadığına göre önce o bilgisayarın fişini çekip çıkıp dolaşacaksın bütün gün. Nereye gittiğinin bir önemi yok, istersen cafede otur bütün gün. Ama gece yarısına kadar eve girme. Böylece uyku problemini de çözeceğiz. 1 ay bu programı uygularsan eğer gerisi için tavsiye verebilirim.
Bunun yanında uyku probleminin de fizyolojik kaynaklı olduğunu sanmıyorum. Bana depresyon uykusu gibi geldi.
Peki ne yapmalısın? Ayrıl ya da ayrılma öncelikle seni evden çıkaracağız. Maddi yönden de bir sıkıntın olmadığına göre önce o bilgisayarın fişini çekip çıkıp dolaşacaksın bütün gün. Nereye gittiğinin bir önemi yok, istersen cafede otur bütün gün. Ama gece yarısına kadar eve girme. Böylece uyku problemini de çözeceğiz. 1 ay bu programı uygularsan eğer gerisi için tavsiye verebilirim.
0
Size öneri olmasa da karşılaşabileceklerinizi ve sorunların kaynağını söyleyeyim:
1. Hanımın bunalımı senin gibi fizyolojik etkenlerden kaynaklanmıyorsa (ki buna dair bir şey yazmamışsın) tamamen rahat ve hazır paranın gelmesinden kaynaklanıyor.
2. Ailen sana yardım ediyor ama unutma onlarla konuşmayan bir gelinleri var. Yani annen baban yaşayana kadar kardeşlerin gıkını çıkarmaz, ama eğer allah göstermesin onlara bir şey olursa özellikle kız kardeşlerin baskısını ensende hissedersin ve para verdikleri senin anlattığın gibi para savuran bir kadınının en azından kendilerine biat etmelerini isterler.
3. Senin onun ailesiyle konuşmaman yanlış, ne yap ne et senin ailenle konuşmasını sağla bu yüzden de git onun ailesinle konuş. Eninde sonunda kayınbaban da haklı olabilir, kızsın bağırsın ama kızı sende unutma git elini öp bayramlara getir çocuğu vs.
4. Çalışmamak için önerim yok zira bu durumda bile sorun tamemen fizyolojik geliyor. Ama şunu yapabilirsin sanırım, resim müzik web tasarım yapıyorsun grafikler yap. Blog aç bir tane. Sonra çocuğunu müzeye getir. Dışarı çıkarsan dışarıda uyumak biraz daha zordur.
1. Hanımın bunalımı senin gibi fizyolojik etkenlerden kaynaklanmıyorsa (ki buna dair bir şey yazmamışsın) tamamen rahat ve hazır paranın gelmesinden kaynaklanıyor.
2. Ailen sana yardım ediyor ama unutma onlarla konuşmayan bir gelinleri var. Yani annen baban yaşayana kadar kardeşlerin gıkını çıkarmaz, ama eğer allah göstermesin onlara bir şey olursa özellikle kız kardeşlerin baskısını ensende hissedersin ve para verdikleri senin anlattığın gibi para savuran bir kadınının en azından kendilerine biat etmelerini isterler.
3. Senin onun ailesiyle konuşmaman yanlış, ne yap ne et senin ailenle konuşmasını sağla bu yüzden de git onun ailesinle konuş. Eninde sonunda kayınbaban da haklı olabilir, kızsın bağırsın ama kızı sende unutma git elini öp bayramlara getir çocuğu vs.
4. Çalışmamak için önerim yok zira bu durumda bile sorun tamemen fizyolojik geliyor. Ama şunu yapabilirsin sanırım, resim müzik web tasarım yapıyorsun grafikler yap. Blog aç bir tane. Sonra çocuğunu müzeye getir. Dışarı çıkarsan dışarıda uyumak biraz daha zordur.
0
kendinize olan güveni tekrar sağlamak için adım atmanız lazım.
en azından arkadaşların dediği gibi yemek yapmak, şirkete gitmek için çaba sarfetmek yada eşiniz ve çocuğunuz ile aranızı daha iyi yapmak için haftada bir dışarı sinema yada park gibi yerlere gitmek olabilir.
yazdıklarınızı okudum, akıl vermek kolay gibi gözüküyor lakin hastalığınız malum. ama birşeyler yapmak ve adım atmak için de kafadan "zaten hastayım, o yüzden yapamıyorum" düşüncesinden kurtulmanız gerek.
Allah yardımcınız olsun.
en azından arkadaşların dediği gibi yemek yapmak, şirkete gitmek için çaba sarfetmek yada eşiniz ve çocuğunuz ile aranızı daha iyi yapmak için haftada bir dışarı sinema yada park gibi yerlere gitmek olabilir.
yazdıklarınızı okudum, akıl vermek kolay gibi gözüküyor lakin hastalığınız malum. ama birşeyler yapmak ve adım atmak için de kafadan "zaten hastayım, o yüzden yapamıyorum" düşüncesinden kurtulmanız gerek.
Allah yardımcınız olsun.
0
yaşım 30+ sana az ve öz yazacağım;
kaybolan şey, kaybolduğu yerde aranır. ama görüyorum ki sen neyi nerede kaybettiğini anlamaya çalışıyorsun.
karın sana olan saygısını yitirmiş. bu bir. belki baştan öyleydi, sen farkedemedin. değilse de fiziksel dezanformasyon geçirmiş olman buna kafidir. eşinin fiziğini değerlendirmişsin ama kendisini sana çok görüyor bile olabilir. demek istediğim bu değil aslında, karakterinle ilgili. onun ailesini boşver. senin kendi ailenle ilişkinden kaynaklı bir soğuma olabilir. anladığım kadarıyla onlar olmadan bir hiçsin. bunu işlevin olmadığı (ya da çok minik) halde dahil edildiğin işletme ortaklığından yola çıkarak ve çok yüzeysel söylüyorum.neyse buralara girmeyim ben.
diyeceğim net. büyük bir kalkışma, ayaklanma başlatmalısın kendine karşı. kendini alışkanlıklarına, bağımlılıklarına rağmen yenmen lazım. bunun için büyük bir bedel ödeyeceksin. o bedeli bugüne kadar hiç ödemedin. bu halinle hiçbir ilişkiyi idare edemezsin. hiçbir trrafikten sağ salim evine dönemezsin. çünkü sekizde sekiz kabahatlisin.
yapacaklarını (sen bunları yapamazsın ama yine de) söylüyorum:
-karından ayrıl! kendine olan saygını ancak acı çekerek kazanabilirsin. karından ayrıl çünkü sen onu sevmiyorsun, sadece ona bağımlısın. alışkınsın. bu da yeterince hastalıklı bir durum. sana hakaret ve kötülük etme hakkını kendinde görmesine neden olacak bir manzara. ve bunu belki yapıyordur da. buna neden müsade ediyorsun?
-ideal boyutlara küçülene dek ölüm diyetine gir! çünkü ambalajın seninle ilgili beslenebilecek tüm olumlu kanaatleri engelleyen bir zar gibi. bu halin senin bile ikna edemezken, hayattan şikayet ediyorsun. karını boşver, diğer insanlar ne düşünüyor. dışarda yürürken, alışveriş yaparken, apartmana girerken karşılaştığın insanlar, ilk etapta ne düşünüyor senle ilgili. "vay be fizik olimpiyatlarını kazanacak ideal beyin" demedikleri kesin. geçmişle kendini haksız yere ödüllendirme. yaşandı bitti. ve sen o nimetleri yerinde değerlendiremedin. zekanı ölümcül günahlara köle ettin. tembelliğe, obezliğe, bağımlılığa. acı çekmeyi reddettin. kendine olan sevgini ancak acı çekerek kurtarabilirsin.
sana söylenecek çok şey var ama az ve öz dedim bir kere.
kaybolan şey, kaybolduğu yerde aranır. ama görüyorum ki sen neyi nerede kaybettiğini anlamaya çalışıyorsun.
karın sana olan saygısını yitirmiş. bu bir. belki baştan öyleydi, sen farkedemedin. değilse de fiziksel dezanformasyon geçirmiş olman buna kafidir. eşinin fiziğini değerlendirmişsin ama kendisini sana çok görüyor bile olabilir. demek istediğim bu değil aslında, karakterinle ilgili. onun ailesini boşver. senin kendi ailenle ilişkinden kaynaklı bir soğuma olabilir. anladığım kadarıyla onlar olmadan bir hiçsin. bunu işlevin olmadığı (ya da çok minik) halde dahil edildiğin işletme ortaklığından yola çıkarak ve çok yüzeysel söylüyorum.neyse buralara girmeyim ben.
diyeceğim net. büyük bir kalkışma, ayaklanma başlatmalısın kendine karşı. kendini alışkanlıklarına, bağımlılıklarına rağmen yenmen lazım. bunun için büyük bir bedel ödeyeceksin. o bedeli bugüne kadar hiç ödemedin. bu halinle hiçbir ilişkiyi idare edemezsin. hiçbir trrafikten sağ salim evine dönemezsin. çünkü sekizde sekiz kabahatlisin.
yapacaklarını (sen bunları yapamazsın ama yine de) söylüyorum:
-karından ayrıl! kendine olan saygını ancak acı çekerek kazanabilirsin. karından ayrıl çünkü sen onu sevmiyorsun, sadece ona bağımlısın. alışkınsın. bu da yeterince hastalıklı bir durum. sana hakaret ve kötülük etme hakkını kendinde görmesine neden olacak bir manzara. ve bunu belki yapıyordur da. buna neden müsade ediyorsun?
-ideal boyutlara küçülene dek ölüm diyetine gir! çünkü ambalajın seninle ilgili beslenebilecek tüm olumlu kanaatleri engelleyen bir zar gibi. bu halin senin bile ikna edemezken, hayattan şikayet ediyorsun. karını boşver, diğer insanlar ne düşünüyor. dışarda yürürken, alışveriş yaparken, apartmana girerken karşılaştığın insanlar, ilk etapta ne düşünüyor senle ilgili. "vay be fizik olimpiyatlarını kazanacak ideal beyin" demedikleri kesin. geçmişle kendini haksız yere ödüllendirme. yaşandı bitti. ve sen o nimetleri yerinde değerlendiremedin. zekanı ölümcül günahlara köle ettin. tembelliğe, obezliğe, bağımlılığa. acı çekmeyi reddettin. kendine olan sevgini ancak acı çekerek kurtarabilirsin.
sana söylenecek çok şey var ama az ve öz dedim bir kere.
0
:((( hocam üzdün bizleri yazdıklarınla. zor bir durum.
sanırım sizin sorununuz bıkkınlık ve üşengeçlik ama bu zaten hemen herkeste vardır. size özgü bir şey değil. ben bazen konuşmaya bile üşeniyorum. bu üşengeçliği yenmek lazım. kendinizi dışarı çıkmaya zorlayyın. sokakta şöyle bir tur atıp geri dönün. bunu her gün mesafeyi biraz daha artırarak yapın. gördüğünüz esnafa "selamunaleykum" deyin. çocuklarla şakalaşın... vb... biraz haraketlenme gelir inşallah.
bilişim sistemleri mühendisi çok rahat freelancer ve home-ofis çalışabilir. eminim ki çok rahat iş bulursunuz. daha dün burada yani ekşiduyuruda homeofis çalışacak e-ticaret blen eleman arıyorlardı. böyle bir iş bulursanız üretken olmanızı ruh halinize ayrı bir katkı yapacaktır. birşeyler başarabilme duygusu terapist görevi görür.
ailevi konularda ise sabır dilemekten başka tavsiyem yok...
edit: akran sayılırız.
sanırım sizin sorununuz bıkkınlık ve üşengeçlik ama bu zaten hemen herkeste vardır. size özgü bir şey değil. ben bazen konuşmaya bile üşeniyorum. bu üşengeçliği yenmek lazım. kendinizi dışarı çıkmaya zorlayyın. sokakta şöyle bir tur atıp geri dönün. bunu her gün mesafeyi biraz daha artırarak yapın. gördüğünüz esnafa "selamunaleykum" deyin. çocuklarla şakalaşın... vb... biraz haraketlenme gelir inşallah.
bilişim sistemleri mühendisi çok rahat freelancer ve home-ofis çalışabilir. eminim ki çok rahat iş bulursunuz. daha dün burada yani ekşiduyuruda homeofis çalışacak e-ticaret blen eleman arıyorlardı. böyle bir iş bulursanız üretken olmanızı ruh halinize ayrı bir katkı yapacaktır. birşeyler başarabilme duygusu terapist görevi görür.
ailevi konularda ise sabır dilemekten başka tavsiyem yok...
edit: akran sayılırız.
0
once biraz sert konusup sonra sadede gelecegim.
eşiniz için yaptığınız tek şey onu çok sevdiğinizi söylemek gibi görünüyor.
para? bileğinizin hakkıyla kazanmıyorsunuz.
çalışma? yok.
seks? gunde 18 saat uyuyan bir insan olarak yaptığınızı hiç zannetmiyorum.
"Kayıtlara geçsin, sigaram, içkim, kumarım, karı-kız düşkünlüğüm, şiddeti eğilimim yok". ok bunlarin olmamasi guzel super de, ne var? var olan bir sey var mi?
ilk cumleyi okudugumda, peki size bu yasinizda kim bakiyor? diye soracaktim ama hemen aciklamissiniz.
soyleyeyim, bence coook sanslisiniz. o somut adimi atmak icin elinizde bin turlu motivasyon var. hic bir eksiginiz yok hatta maasallah.
hazirindan bir sirket, ekonomik darbogaz olmamasi, es, COCUK, ev...
belki de her sey hazir, ben yatayim diye dusunuyorsunuz, belki de gercekten bir hastaliginiz var.
bence bu olayin baslangicina bakmak lazim. hep mi boyleydi? "benim stresimin çoğunu eşime borçluyum", evlenmeden once super miydiniz?
her sey evlenince mi basladi?
esinizin calismamasi sizin calismamaniz icin bahane gosterilemez. belki de siz onu, bu depresif hale sokuyorsunuzdur, esim bile calismiyorsa, ben neden calisayim ki diyordur.
esiniz, bence sabirli bir kadinmis. esinizin ailesi, sabirli insanlarmis. 25 yasindayim, evli degilim, buyuk konusmayayim ama, esinizin yerinde olsam, bu derece buyuk problemleri olup da hepsi icin ustune beni ve ailemi suclayan, ustune ufak bir ozette bile bin turlu kotu ozellik bulan (alingan, cirkin, simarik, tembel, bahaneci vs vs...) birinin yaninda yarim saat daha kalmazdim herhalde...
cozum onerim: suradan baslayin:
esinize butun sorunlara ragmen oldugunu iddia ettiginiz sevginiz, hayatinizin cogunu uyuyarak, yiyerek, hareket etmeden gecirmeniz, sizin bir bagimlilik bagimlisi oldugunuza isaret ediyor bence. esinize bagimlisiniz, yemek yemeye bagimlisiniz, uyumaya bagimlisiniz. bagimli insanlarin, ozellikle yemek bagimlisi insanlarin (ben bunu arastirdigim icin bunu biliyorum belki diger bagimliliklar da oyledir.) genel profili sizin gibi. iyi egitimli, normalin ustunde zeki, hayatinin bir donemine kadar cok cok parlak...
sonradan bagimliliklara kapilarak kelimenin tam anlamiyla "sicmanin" sebebi ise surada: mukemmeliyetcilik. mukemmel yapamadiginiz, sizi normalde mutsuz edecek her sey icin bagimliliklariniza sariliyorsunuz. ornek, sigara bagimlisi, is arkadasiyla tartisan bir insanin sinirle disari cikip bir sigara icmesi gibi. halbuki bu hic bir sorunu cozmez, sadece bir "sanal" yatistirmadir. bagimliliklarin hepsi boyle. sorunlari cozmeyi degil maskelememizi sagliyorlar. sonuc, daha basarisiz, daha bagimli bir insan.
esinizden ayrilamiyorsunuz, sevmediginiz ve onun sizi sevmedigi neredeyse net oldugu halde vazgecemiyorsunuz, cunku onun sizi mutlu ettigi zamanlarin yerine ayni sekilde mutlu edecek kimse olamayacagini dusunuyorsunuz. bu sevgi degil, bagimlilik.
ac oldugunuz icin degil, yemek yemek sizi mutlu ettigi icin yemek yiyorsunuz. cok mutsuz oldugunuz icin de her gecen gun daha cok yiyorsunuz.
cok yuksek ihtimalle, yorgun veya hasta oldugunuz icin degil, uyumak sizi mutlu ettigi icin uyuyorsunuz.
insani mutlu eden hormonlari, bunlarin nasil calistirildigini, cesitli bagimlilik cesitlerini, neden olduklarini, nasil cozuleceklerini, bir bir oturun arastirin.
tavsiyem, oncelikle uyku problemini cozun. yataktan kafanizi kaldiramadiginiz zamanlarda uyanabilmek icin, uykuya ihtiyacim mi var, yoksa mutsuzluktan mi uyumak istiyorum? diye sorun kendinize.
yiyeceginiz her karbonhidrat ve yag iceren yemek icin, ac oldugum icin mi, yoksa kendimi odullendirmek icin mi yiyorum bunu? diye sorun kendinize. su konuyu arastirin: "binge eating". diyetisyen falan fayda etmez. tipki sigarada bilmemne hapinin, bilmemne bantinin ise yaramadigi gibi.
kafanizda, bagimliliklarinizi, nedenlerini tanimlayip, onlardan uzaklasmaniz lazim.
psikoterapide bunu soylediler mi size bilmiyorum, ama bence sorun burada.
bir de esinize olan bagimliliginizi en sona birakin, belki diger her sey duzelince, iliskiniz de duzelir. en ufak bir ayrilma dusuncesinin golgesinin gectigi bir iliskinin bile duzelmeyecegine inanan bir insanim ama, ortada cocugunuz varmis, belki duzelir.
aslinda cozmeniz gerekenler cok cok fazla degil. bahsettiginiz parlak zekayi kullanin. bence cozeceksiniz. kolay gelsin.
eşiniz için yaptığınız tek şey onu çok sevdiğinizi söylemek gibi görünüyor.
para? bileğinizin hakkıyla kazanmıyorsunuz.
çalışma? yok.
seks? gunde 18 saat uyuyan bir insan olarak yaptığınızı hiç zannetmiyorum.
"Kayıtlara geçsin, sigaram, içkim, kumarım, karı-kız düşkünlüğüm, şiddeti eğilimim yok". ok bunlarin olmamasi guzel super de, ne var? var olan bir sey var mi?
ilk cumleyi okudugumda, peki size bu yasinizda kim bakiyor? diye soracaktim ama hemen aciklamissiniz.
soyleyeyim, bence coook sanslisiniz. o somut adimi atmak icin elinizde bin turlu motivasyon var. hic bir eksiginiz yok hatta maasallah.
hazirindan bir sirket, ekonomik darbogaz olmamasi, es, COCUK, ev...
belki de her sey hazir, ben yatayim diye dusunuyorsunuz, belki de gercekten bir hastaliginiz var.
bence bu olayin baslangicina bakmak lazim. hep mi boyleydi? "benim stresimin çoğunu eşime borçluyum", evlenmeden once super miydiniz?
her sey evlenince mi basladi?
esinizin calismamasi sizin calismamaniz icin bahane gosterilemez. belki de siz onu, bu depresif hale sokuyorsunuzdur, esim bile calismiyorsa, ben neden calisayim ki diyordur.
esiniz, bence sabirli bir kadinmis. esinizin ailesi, sabirli insanlarmis. 25 yasindayim, evli degilim, buyuk konusmayayim ama, esinizin yerinde olsam, bu derece buyuk problemleri olup da hepsi icin ustune beni ve ailemi suclayan, ustune ufak bir ozette bile bin turlu kotu ozellik bulan (alingan, cirkin, simarik, tembel, bahaneci vs vs...) birinin yaninda yarim saat daha kalmazdim herhalde...
cozum onerim: suradan baslayin:
esinize butun sorunlara ragmen oldugunu iddia ettiginiz sevginiz, hayatinizin cogunu uyuyarak, yiyerek, hareket etmeden gecirmeniz, sizin bir bagimlilik bagimlisi oldugunuza isaret ediyor bence. esinize bagimlisiniz, yemek yemeye bagimlisiniz, uyumaya bagimlisiniz. bagimli insanlarin, ozellikle yemek bagimlisi insanlarin (ben bunu arastirdigim icin bunu biliyorum belki diger bagimliliklar da oyledir.) genel profili sizin gibi. iyi egitimli, normalin ustunde zeki, hayatinin bir donemine kadar cok cok parlak...
sonradan bagimliliklara kapilarak kelimenin tam anlamiyla "sicmanin" sebebi ise surada: mukemmeliyetcilik. mukemmel yapamadiginiz, sizi normalde mutsuz edecek her sey icin bagimliliklariniza sariliyorsunuz. ornek, sigara bagimlisi, is arkadasiyla tartisan bir insanin sinirle disari cikip bir sigara icmesi gibi. halbuki bu hic bir sorunu cozmez, sadece bir "sanal" yatistirmadir. bagimliliklarin hepsi boyle. sorunlari cozmeyi degil maskelememizi sagliyorlar. sonuc, daha basarisiz, daha bagimli bir insan.
esinizden ayrilamiyorsunuz, sevmediginiz ve onun sizi sevmedigi neredeyse net oldugu halde vazgecemiyorsunuz, cunku onun sizi mutlu ettigi zamanlarin yerine ayni sekilde mutlu edecek kimse olamayacagini dusunuyorsunuz. bu sevgi degil, bagimlilik.
ac oldugunuz icin degil, yemek yemek sizi mutlu ettigi icin yemek yiyorsunuz. cok mutsuz oldugunuz icin de her gecen gun daha cok yiyorsunuz.
cok yuksek ihtimalle, yorgun veya hasta oldugunuz icin degil, uyumak sizi mutlu ettigi icin uyuyorsunuz.
insani mutlu eden hormonlari, bunlarin nasil calistirildigini, cesitli bagimlilik cesitlerini, neden olduklarini, nasil cozuleceklerini, bir bir oturun arastirin.
tavsiyem, oncelikle uyku problemini cozun. yataktan kafanizi kaldiramadiginiz zamanlarda uyanabilmek icin, uykuya ihtiyacim mi var, yoksa mutsuzluktan mi uyumak istiyorum? diye sorun kendinize.
yiyeceginiz her karbonhidrat ve yag iceren yemek icin, ac oldugum icin mi, yoksa kendimi odullendirmek icin mi yiyorum bunu? diye sorun kendinize. su konuyu arastirin: "binge eating". diyetisyen falan fayda etmez. tipki sigarada bilmemne hapinin, bilmemne bantinin ise yaramadigi gibi.
kafanizda, bagimliliklarinizi, nedenlerini tanimlayip, onlardan uzaklasmaniz lazim.
psikoterapide bunu soylediler mi size bilmiyorum, ama bence sorun burada.
bir de esinize olan bagimliliginizi en sona birakin, belki diger her sey duzelince, iliskiniz de duzelir. en ufak bir ayrilma dusuncesinin golgesinin gectigi bir iliskinin bile duzelmeyecegine inanan bir insanim ama, ortada cocugunuz varmis, belki duzelir.
aslinda cozmeniz gerekenler cok cok fazla degil. bahsettiginiz parlak zekayi kullanin. bence cozeceksiniz. kolay gelsin.
0
sakingitarist
selam koalaseverlerşimdi bende öyle bir rahatsız edici durum var ki sormayın.şimdi misal, kıyafetimin bi tarafı vücuduma diğer yerlere nazaran daha mı çok değiyor, deli oluyorum. müthiş rahatsız ediyor.-nası yani lan?şöyle ki abi; misal saatim kolumda olması gereken yerden az bişey daha yukarı mı çı
selam koalaseverler
şimdi bende öyle bir rahatsız edici durum var ki sormayın.
şimdi misal, kıyafetimin bi tarafı vücuduma diğer yerlere nazaran daha mı çok değiyor, deli oluyorum. müthiş rahatsız ediyor.
-nası yani lan?
şöyle ki abi; misal saatim kolumda olması gereken yerden az bişey daha yukarı mı çıkmış, onu o yere oturtmadan hiç bir şeye konsantre olamıyorum.
pantolon cebimde bir şey varken mümkün değil çalışamıyorum. kemerim leğen kemiğime mi değiyor, çıldırıyorum. kalkıp kırk saat pantolon düzeltiyorum. üstelik düzeltip "oh çok rahat oldu böyle" dediğim durumda bile bir süre sonra yine rahatsız etmeye başlıyor.
misal tavla mı oynuyorum? o zar attığım ve pulları attığım kolum mutlaka çıplak olacak. aşağı sarkan manşet, paranoya yapmama sebep oluyor. aha çay bardağına takılacak, aha pulları dağıtacak diye diye oyuna konsantre olamıyorum.
sadece kılık kıyafette de değil. misal çalışma masamda ortalama el kol hareketlerimde temas edebilme ihtimalim olan bir şey varsa, mümkün değil orda durmasına katlanamıyorum. o masa üzeri bomboş olmalı.
son derece rahatsız edici bir durum. zevk alamıyorum hiç bir şeyden. en basitinden "müzik dinleyip uzaklara dalayım" dediğimde bile onlarca rahatsız edici etken çıkıyor ortaya. dur şu saati düzelteyim, dur çorapları çıkartayım, yok olmadı bu kez de üşüdü ayaklar terlik giyeyim, öff bu terliğin de kenarı bileğime değiyor, ya o değil de bu kazağın kolu klavyeye takılıp duruyo mu ne vs. vs. vs. diye diye müzik bile dinleyemiyorum.
şu yazıyı yazarken de yukarıdaki facebook sekmesinde "x sana mesaj gönderdi" yazısı yanıp duruyor ya, çıldıracam. o yanıp sönmesin orda lan!
nedir bu? var mıdır tedavisi falan? görüneyim mi psikoloğa falan?
-olm ne kıpır kıpır ediyosun lan, bi doğru dursana!
-e pantolonun paçası kıvrılmış amınüm, bileğime değiyor!
-hmm. ok. kib. öpt. bye.
şimdi bende öyle bir rahatsız edici durum var ki sormayın.
şimdi misal, kıyafetimin bi tarafı vücuduma diğer yerlere nazaran daha mı çok değiyor, deli oluyorum. müthiş rahatsız ediyor.
-nası yani lan?
şöyle ki abi; misal saatim kolumda olması gereken yerden az bişey daha yukarı mı çıkmış, onu o yere oturtmadan hiç bir şeye konsantre olamıyorum.
pantolon cebimde bir şey varken mümkün değil çalışamıyorum. kemerim leğen kemiğime mi değiyor, çıldırıyorum. kalkıp kırk saat pantolon düzeltiyorum. üstelik düzeltip "oh çok rahat oldu böyle" dediğim durumda bile bir süre sonra yine rahatsız etmeye başlıyor.
misal tavla mı oynuyorum? o zar attığım ve pulları attığım kolum mutlaka çıplak olacak. aşağı sarkan manşet, paranoya yapmama sebep oluyor. aha çay bardağına takılacak, aha pulları dağıtacak diye diye oyuna konsantre olamıyorum.
sadece kılık kıyafette de değil. misal çalışma masamda ortalama el kol hareketlerimde temas edebilme ihtimalim olan bir şey varsa, mümkün değil orda durmasına katlanamıyorum. o masa üzeri bomboş olmalı.
son derece rahatsız edici bir durum. zevk alamıyorum hiç bir şeyden. en basitinden "müzik dinleyip uzaklara dalayım" dediğimde bile onlarca rahatsız edici etken çıkıyor ortaya. dur şu saati düzelteyim, dur çorapları çıkartayım, yok olmadı bu kez de üşüdü ayaklar terlik giyeyim, öff bu terliğin de kenarı bileğime değiyor, ya o değil de bu kazağın kolu klavyeye takılıp duruyo mu ne vs. vs. vs. diye diye müzik bile dinleyemiyorum.
şu yazıyı yazarken de yukarıdaki facebook sekmesinde "x sana mesaj gönderdi" yazısı yanıp duruyor ya, çıldıracam. o yanıp sönmesin orda lan!
nedir bu? var mıdır tedavisi falan? görüneyim mi psikoloğa falan?
-olm ne kıpır kıpır ediyosun lan, bi doğru dursana!
-e pantolonun paçası kıvrılmış amınüm, bileğime değiyor!
-hmm. ok. kib. öpt. bye.
0
obsesif dusuncelerin var eger bunlarin acisini dindirmek icin bazi hareketler yapiyorsan da okb teshisi konulur sana cok buyuk ihtimalle.
0
kisiden kisiye degisir ilaclara ve terapiye olan cevap ama bence en iyisi ilac + terapi.
0
herkeste biraz vardır, bende de azıcık var. eskiye oranla da azalttım. rahatsız olsanız da rahatsız eden eşyayı-giysiyidüzeltmemeye çalışırsanız, en azından bir kısmından vazgeçebilirseniz işe yarar, ben öyle yapmıştım (ki önceden de yoğun diyildi obsesif kompülsif haller, ilerlemesine mahal vermemek için iyice azaltmaya çalıştım).
0
tai
şimdi 5 tane satıcımız var diyelimbu 5 kişi ciroları ağırlıklı olarak 3000 liralık bir havuzu bölüşücekler ve bu havuza girebilmek için cirolarının 1800'i geçmesi gerekiyor. yani mesela 3 kişi barajı geçemez, kalan 2 kişi de 20.000 ve 40.000 ciro yaparlarsa birisi 2000 diğerinin de 1000 alıcak. if f
şimdi 5 tane satıcımız var diyelim
bu 5 kişi ciroları ağırlıklı olarak 3000 liralık bir havuzu bölüşücekler ve bu havuza girebilmek için cirolarının 1800'i geçmesi gerekiyor. yani mesela 3 kişi barajı geçemez, kalan 2 kişi de 20.000 ve 40.000 ciro yaparlarsa birisi 2000 diğerinin de 1000 alıcak.
if fonksiyonunu yazamadım.
bu 5 kişi ciroları ağırlıklı olarak 3000 liralık bir havuzu bölüşücekler ve bu havuza girebilmek için cirolarının 1800'i geçmesi gerekiyor. yani mesela 3 kişi barajı geçemez, kalan 2 kişi de 20.000 ve 40.000 ciro yaparlarsa birisi 2000 diğerinin de 1000 alıcak.
if fonksiyonunu yazamadım.
0
sorusoranadam
üniversitede gördüklerimiz son derece "bir tarafı kalkmış", çok egoist tipler. bunlar mezun olunca halleri ne oluyor acaba? egoistliğe devam ediyorlar mı? yoksa "vah ben neler yaptım" falan mı diyorlar?
üniversitede gördüklerimiz son derece "bir tarafı kalkmış", çok egoist tipler. bunlar mezun olunca halleri ne oluyor acaba? egoistliğe devam ediyorlar mı? yoksa "vah ben neler yaptım" falan mı diyorlar?
0
BBC'de belgeseli vardı. Hayatlarının geri kalanını hayıflanarak geçiriyorlar.
0
benim gordugum cok istikrarli (!) bi hayat yasadiklari. duzgun bir ise girip yillarca ayni yerde calisiyorlar. universiteden bulamadiysa is cevresinden birini bulup evleniyorlar, hamile kalip hamile izni aliyorlar, cocuklarini buyutup ev almak icin para biriktiriyorlar. gerci cogunun aile destekli ev ve araba aldigini goruyorum, cok uzun sure beklemiyorlar yani. sonucta ailelerinin ve toplumun onlardan bekledigini yapiyorlar. kurulmus oyuncak gibi rollerini oynuyorlar. bu yuzden egoizmin farkina vardiklarini bile sanmiyorum. sonra napiyorlar ben de bilmiyorum.
0
değişiyor şimdi. hepsini bir kategoriye sokamazsın.
ben çok kız gördüm 23 üne geldiklerinde eğer evlenmedilerse ve bir erkek arkadaşları yoksa evde kaldım psikolojiine giriyorlar. tabi çevreden de teyzelerin soruları falan olunca iyice kompleks yapıyorlar. "mezun oldun yok mu bir kısmet?" falan diye.
istediği kadar götü kalkık olsun. toplum baskısı tüm bu kızları mezun olunca basıyor. bölem beline beline hem de.
not: tikimi isterim.
ben çok kız gördüm 23 üne geldiklerinde eğer evlenmedilerse ve bir erkek arkadaşları yoksa evde kaldım psikolojiine giriyorlar. tabi çevreden de teyzelerin soruları falan olunca iyice kompleks yapıyorlar. "mezun oldun yok mu bir kısmet?" falan diye.
istediği kadar götü kalkık olsun. toplum baskısı tüm bu kızları mezun olunca basıyor. bölem beline beline hem de.
not: tikimi isterim.
0
ataman
Business software Alliance Türkiyede gerçekten çalışıyormu?Böyle ansızın geliyolarmış bilgisayarcılara,arama emriyle beraber..arıyolarmış , kaçak windows cd si falan bulunca cd başına 3-5 bin tl falan ceza kesip gidiyolarmış... Şehir efsanesimidir bunlar? yoksa başına gelen tanıdıı olan falan varmı?
Business software Alliance Türkiyede gerçekten çalışıyormu?
Böyle ansızın geliyolarmış bilgisayarcılara,arama emriyle beraber..arıyolarmış , kaçak windows cd si falan bulunca cd başına 3-5 bin tl falan ceza kesip gidiyolarmış... Şehir efsanesimidir bunlar? yoksa başına gelen tanıdıı olan falan varmı?? Bizede gelirlerse s.ctk o zaman...
Böyle ansızın geliyolarmış bilgisayarcılara,arama emriyle beraber..arıyolarmış , kaçak windows cd si falan bulunca cd başına 3-5 bin tl falan ceza kesip gidiyolarmış... Şehir efsanesimidir bunlar? yoksa başına gelen tanıdıı olan falan varmı?? Bizede gelirlerse s.ctk o zaman...
0
turcino
Aradım fakat bulamadım. 5M Migros'ta da yok. Nerede bulunabilir?
Aradım fakat bulamadım. 5M Migros'ta da yok. Nerede bulunabilir?
0
migrosda mutlaka vardır.hatta var eskiden o firmadaydım hiçbir yerde olmasada migrosda bulursun.
0
aa okumadım 5 m migrosda yok demişsin çok enteresan ital bir ürün oldugu için olabilir bazen yok satıyo cunkı :)
0
ekinoksah
madonna, lady gaga, ne bileyim justin timberlake, bieber falan şarkı sözlerini kendileri mi yazıyolar? yoksa söz alma durumları onlarda da var mı?
madonna, lady gaga, ne bileyim justin timberlake, bieber falan şarkı sözlerini kendileri mi yazıyolar? yoksa söz alma durumları onlarda da var mı?
0
en azından madonna ve lady gaga için söyleyeyim, şarkı sözlerinin çoğunu kendileri yazıyorlar.bazılarınıda başkalarıyla ortak yazıyorlar.
0
sui
Ya bunlar ne olacakk? Sonsuza kadar saklanacak mı? Pardesü ceket meket bir ton, sizinkileri naaptınız sakladınız mı? Kapının önüne koysak genelkurmay gelip döver mi?
Ya bunlar ne olacakk? Sonsuza kadar saklanacak mı? Pardesü ceket meket bir ton, sizinkileri naaptınız sakladınız mı? Kapının önüne koysak genelkurmay gelip döver mi?
0
Kapının önüne koysan kimse gücenmez ama koymadan önce apolet, bröve falan o zımbırtıları sök derim. Benim tören kıyafeti duruyor sadece. Pardesüyü de neyaptım bilmiyorum. Bir kere bile giymedim oysa...
0
Askerlikle işiniz tamamen bitinceye kadar saklayın yer varsa. Lazım olur da geri çağırılırsak onları giyip gidiyoruz sanırım :) Benimkiler duruyor, Yunan denize dökülecek, gel diye çağırsalar anında giyilip gidilmeye hazır.
0
Ben hatıra olarak saklıyorum. Yeni gelen asteğmene bırakan da oluyor, ayrıldığı birliğe veren de. Özellikle kamuflaj iş görür.
0
birliğe verilme durumu söz konusu değil, üzerinden zaman geçti, eş dost da yok isteyen, evde saklanacak yer de yok, neyse demek başımızın çaresine bakacaz.
bu arada hep merak ettim, hani savaş çıkınca giyilip gidilecek ya bunlar, misal adam askerdeyken 70 kg filinta gibiydi, savaş çıktığında olmuş 170 kg. nasıl olcak o zaman :)
bu arada hep merak ettim, hani savaş çıkınca giyilip gidilecek ya bunlar, misal adam askerdeyken 70 kg filinta gibiydi, savaş çıktığında olmuş 170 kg. nasıl olcak o zaman :)
0
Sir Anthony Hopkins
selamlar saygılar;Ekteki fotoğrafta gördüğünüz pvc pencere üzerindeki çıtayı sökmem gerek acak;B noktasından tornavida sokmaya çalıştım olmadı , hemde malzeme zedeleniyor.A noktasındaki plastik conta nın altından tornavida ile zorladım ama bu seferede cama çok yük biniyormuş gibi geldi bana camı çat
selamlar saygılar;
Ekteki fotoğrafta gördüğünüz pvc pencere üzerindeki çıtayı sökmem gerek acak;
B noktasından tornavida sokmaya çalıştım olmadı , hemde malzeme zedeleniyor.
A noktasındaki plastik conta nın altından tornavida ile zorladım ama bu seferede cama çok yük biniyormuş gibi geldi bana camı çatlatmaktan korktum.
ben bu çıtayı nasıl sökerim?
Ekteki fotoğrafta gördüğünüz pvc pencere üzerindeki çıtayı sökmem gerek acak;
B noktasından tornavida sokmaya çalıştım olmadı , hemde malzeme zedeleniyor.
A noktasındaki plastik conta nın altından tornavida ile zorladım ama bu seferede cama çok yük biniyormuş gibi geldi bana camı çatlatmaktan korktum.
ben bu çıtayı nasıl sökerim?
0
O parlak görünen çıtayı diyorsan, onu sökemezsin. İlk önce camı komple yerinden sökeceksin, sonra onları birbirinden ayıracaksın falan...
0
yaptığın işlemi iki çıtanın köşesindeki birleşme yerinden yaparsan sorunsuz çıkar.
0
maresalx
binalarin catilarinda tepelerinde neden hep ufak ufak taslar, cakillar vs.. var? o taslari neden bi cok binanin catisinda goruyoruz? cati ile son daire arasinda tavanin iyice oturmasi, baski olusturmasi icin falan mi?
binalarin catilarinda tepelerinde neden hep ufak ufak taslar, cakillar vs.. var? o taslari neden bi cok binanin catisinda goruyoruz? cati ile son daire arasinda tavanin iyice oturmasi, baski olusturmasi icin falan mi?
0
düz çatılarda olur o. suyun tahliyesi ile ilgili sanırım. çakılın altında bir süzgeç vardır, su oradan yağmur oluklarına aktarılır, olaylar gelişir.
0
cakil buyuklugune bagli olarak su tahliyesi diyebilirim.
mimar ya da ins. muh degilim fakat,soyle anlatiyim,normalde yere konulan karo taslarin altinda kum yada ufak cakillar vardir,bu alttaki suyun yukari gelmesi ya da tam tersi yagmur sulari ile taban arasinda bir gecis noktasi olusturmasi icindir.bunun gibi bir nedeni olabilir,tabii aslinda sormus oldugunuz olayin biraz daha detaylandirilmasi lazim benim cevaplayabilmem icin:)ama ben tamamen can sikintisindan cevapladim ondan yani,sey oyle bisey iste:)))))
mimar ya da ins. muh degilim fakat,soyle anlatiyim,normalde yere konulan karo taslarin altinda kum yada ufak cakillar vardir,bu alttaki suyun yukari gelmesi ya da tam tersi yagmur sulari ile taban arasinda bir gecis noktasi olusturmasi icindir.bunun gibi bir nedeni olabilir,tabii aslinda sormus oldugunuz olayin biraz daha detaylandirilmasi lazim benim cevaplayabilmem icin:)ama ben tamamen can sikintisindan cevapladim ondan yani,sey oyle bisey iste:)))))
0
tas olmayinca suzgece su ulasmiyor mu? abi 3 kamyon tas dokuyolar catilara bunun mantikli bi aciklamasi olmasi lazim.
0
Yürünmeyen çatıların üstleri çakıl ile kaplanıyor. Bu çatılarda çakıl altında çok büyük eğimli betonlar olabiliyor. O betonun üzeri de su yalıtımı ile kaplanıyor. Su yalıtımının üzerine keçe, koruma betonu ve xps köpük koyulabiliyor. (Sırası detaylarda değişiklik gösterebilir)
Neden çakıl? Bana sorarsan hem estetik görünsün, hem de çok ucuza mal olsun diye. Sonuçta o çatıya tamirat, temizlik vb. nedenler dışında çıkılmayacak ve yukarı da bahsettiğim imalatları da bir şekilde kapatmak, örtmek gerekiyor.
Neden çakıl? Bana sorarsan hem estetik görünsün, hem de çok ucuza mal olsun diye. Sonuçta o çatıya tamirat, temizlik vb. nedenler dışında çıkılmayacak ve yukarı da bahsettiğim imalatları da bir şekilde kapatmak, örtmek gerekiyor.
0
mr fusion
selam ey aticiler teknolojiyi takip etmeye çalışsam da bir noktadan sonra ipin ucu kaçıyor. aşağıda yazdığım özelliklere sahip bilgisayarımın ekran kartını değiştirmek istiyorum fakat çok fazla seçenek var. Karar veremedim. sistemim:Gigabyte GA M720 PCI Express x16 v2.0 destkeli amd phenom 2 x 550
selam ey aticiler teknolojiyi takip etmeye çalışsam da bir noktadan sonra ipin ucu kaçıyor. aşağıda yazdığım özelliklere sahip bilgisayarımın ekran kartını değiştirmek istiyorum fakat çok fazla seçenek var. Karar veremedim. sistemim:
Gigabyte GA M720 PCI Express x16 v2.0 destkeli
amd phenom 2 x 550
hi level 2 GB 800 mhz
ati hd2600pro
akasa 450w psu
aslında bilgisayarımdan memnunum, oyunları en yüksek değerlerde oynayamasam da işimi görüyor. Ama yenilemek istiyorum. şu an kullandığım kart ddr2iymiş ddr5 kart alsam anakart destekler mi? güç kaynağı kaldırır mı? hazır almışken bir ram alayım diyorum şuan kullandığım 800mhzliği atıp 1200 mhzlik 4 gb ram mi? alsam bir adet 2Gb 800mhz mi? alsam
Gigabyte GA M720 PCI Express x16 v2.0 destkeli
amd phenom 2 x 550
hi level 2 GB 800 mhz
ati hd2600pro
akasa 450w psu
aslında bilgisayarımdan memnunum, oyunları en yüksek değerlerde oynayamasam da işimi görüyor. Ama yenilemek istiyorum. şu an kullandığım kart ddr2iymiş ddr5 kart alsam anakart destekler mi? güç kaynağı kaldırır mı? hazır almışken bir ram alayım diyorum şuan kullandığım 800mhzliği atıp 1200 mhzlik 4 gb ram mi? alsam bir adet 2Gb 800mhz mi? alsam
0
walla ben daha yeni Nvidia GTX 465 aldım, fiyat/performans olarak gayet de menunum. tavsiye ederim...
0
Ram almadan önce, Ana kartın kullanma kılavuzundan hangi ramleri destekliyor mutlaka bakın.
Psu yeterli gelir mi, bu siteden fikir sahibi olabilirsiniz extreme.outervision.com
Ekran kartı olarak da ati hd4000 veya 5000 serisinden bir kart seçin.
Psu yeterli gelir mi, bu siteden fikir sahibi olabilirsiniz extreme.outervision.com
Ekran kartı olarak da ati hd4000 veya 5000 serisinden bir kart seçin.
0
exyc
günaydınKesite koymalık oturan ofis insanları çok lazım. Autocad. Şöyle ekteki gibi?
günaydın
Kesite koymalık oturan ofis insanları çok lazım. Autocad. Şöyle ekteki gibi?
Kesite koymalık oturan ofis insanları çok lazım. Autocad. Şöyle ekteki gibi?
0
ataman
50 veriden oluşan bir sutundaki değerler arasında 3-7 arasında kalan kaç sayı vardır ???soru bu formülü yazabilene minnettar olacağım..
50 veriden oluşan bir sutundaki değerler arasında 3-7 arasında kalan kaç sayı vardır ???
soru bu formülü yazabilene minnettar olacağım..
soru bu formülü yazabilene minnettar olacağım..
0
dedi kalabaligin icinden bir ses
evimde baktığım 7 yaşında bir pitbullum var. son iki gündür hiç yapmadığı hareketleri yapıyor. sürekli halıları koltukları patileriyle kazmaya çalışıyor. kafasını yerlere sürtüyor. dişlerine baktım bi sorun göremedim. ateşi biraz yüksek gibi geldi, yanıma gelip bişeyler istiyor ama anlamıyorum. deği
evimde baktığım 7 yaşında bir pitbullum var. son iki gündür hiç yapmadığı hareketleri yapıyor. sürekli halıları koltukları patileriyle kazmaya çalışıyor. kafasını yerlere sürtüyor. dişlerine baktım bi sorun göremedim. ateşi biraz yüksek gibi geldi, yanıma gelip bişeyler istiyor ama anlamıyorum. değişik bir vikleme sesi çıkartıyor. canı yanıyor gibi. pati altlarını kontrol ettim bişe yok. daha önce başına benzer şeyler gelmiş arkadaşlar fikir verirse sevinirim.bir gün önce dijital radyo yemiş :) acaba elektronik devre elemanlarından zehirlenmiş olabilir mi? veterinere götürecem bu akşama doğru ancak veterinerlere hiç güvenim yok. aşı yapmaktan başka bi şeyden anlamıyorlar.
yeni farkettim gözünün çevresinde su toplamış gibi baloncuklar oluşmuş
yeni farkettim gözünün çevresinde su toplamış gibi baloncuklar oluşmuş
0
virüs belli ki. hastalanmış hayvan. veterinere güvenmiyorsanız buraya duyuru açın ve güvenilir veteriner sorun. daha geçen gün vardı. değiştirin veterinerinizi.
0
köpek erkek. evin olmadık yerlerine saklanmaya başladı. zannedersem gözle ilgili bir problemi var
0
köpek beslemedim ama eğer öyle acaip şeyler yediyse tehlikeli olabilir. nat geo tvde köpeğim ne yedi diye bir program vardı bir kaç kere izledim, ordan öğrendiğim kadarıyla köpeklerin yedikleri şeyler geç kalınırsa böbrek yetmezliğine kadar götürüyor. bence bir hayvan hastanesine götür röntgeni falan çekilsin. ihmal etme.
0
bizim köpeğimiz oyuncağını yutmuş ve o da bağırsağını bloke etmiş. o da benzer hareketler yapıyormuş, yani toprağı kazıp karnını kazdığı yere yatıp, karnını rahatlatıyormuş.
bizim veterinerler de, aynen sadece aşı yaptılar ve serum verdiler. sonunda köpek iç kanamadan öldü.
bence bir rötgen çektirin, daha sonra keşke demezsiniz.
bizim veterinerler de, aynen sadece aşı yaptılar ve serum verdiler. sonunda köpek iç kanamadan öldü.
bence bir rötgen çektirin, daha sonra keşke demezsiniz.
0
keseci
bmw x6 olur, toyota raw 4 olur, hangisini neden alirdiniz?
bmw x6 olur, toyota raw 4 olur, hangisini neden alirdiniz?
0
bir atasözü ile yazıma son vereyim :)
"paran varsa range rover, paran yoksa game over"
"paran varsa range rover, paran yoksa game over"
0
para sorun olmasa da almazdım. kendi geleceğinizi düşünmüyorsanız da çocuklarınızın geleceğini düşünün bence. yetmez mi bu kadar israf? illa iyi araç istiyorsanız bir yığın az yakıt harcayan güzel araç var.
amacım sosyal mesaj değil de.. gerçek bu.
amacım sosyal mesaj değil de.. gerçek bu.
0
trilyon dolarlarım da olsa X5. Hep bu araba bir gün benim olmalı derim. X500 de çıksa X5 almak isterim.
0
bmw, volvo, audi ve vwnin yaptığı suvlar urban-suv yani kilitli diferansiyelleri yok saçma sapan kocaman arabalar. sadece daha fazla benzin yakmana sebep oluyor. en iyi suv merceces g serisi'dir amg alınmamalı ama çok güçlü alet olduğu için yol tutuşunu iyileştirmek amacıyla yere yakınlaştırılmıştır bence gereksizdir. ayroca toyota fj cruiser da çok eğlenceli bir alete benziyor. ama bence tamamen mekanik bir merc g gayet güzel olur. tamamen mekanikten kastım da 85 model falan oluyor işte. hiç bir elektronik yardımcısı yok sapına kadar mekanik offroad aracı. yolda ay çipim bozuldu dur denge sistemi çalışmıyor derdi yok. çoğu araç artık elektronik sistemlere güveniyor çünkü.
0
othervoices
portal 2 deki..hal diye söylenen yapay zekanın adı nedir acaba
portal 2 deki..hal diye söylenen yapay zekanın adı nedir acaba
0
phareon
autocad'de çizim yaptığım(2boyutlu elektrik projeleri) makinayı değiştirmek istiyorum. 4 çekirdekli bir işlemcimi mi tercih etsem yoksa 6 çekirdekli olanlardanmı. autocad kullanıcaksan ha 6lı almışın ha 4lü fark etmiyor önemli olan tek çekirdek hızı diyenler var. multiprocessing + 6 çekirdekle autoc
autocad'de çizim yaptığım(2boyutlu elektrik projeleri) makinayı değiştirmek istiyorum. 4 çekirdekli bir işlemcimi mi tercih etsem yoksa 6 çekirdekli olanlardanmı. autocad kullanıcaksan ha 6lı almışın ha 4lü fark etmiyor önemli olan tek çekirdek hızı diyenler var. multiprocessing + 6 çekirdekle autocadde çoşarsın diyenler var. kafam karıştı yeminlen
0
cok buyuk dosyalarla calısıyorsan cok cekirdekli al daha randımanlı olur evet.
0
Pampa 4 çekirdek al
6 çekirdek sanırım amd, zaten 6 çekirdeği kullanamaz autocad
Dört çekirdek ıntel derim ben
6 çekirdek sanırım amd, zaten 6 çekirdeği kullanamaz autocad
Dört çekirdek ıntel derim ben
0
işlemciden ziyade ram ve ekran kartı önemli sanki. nvidia'nın sırf bu işler ürettiği ekran kartları var, eğer bilgisayar sırf çizim maksatlı toplanacaksa onlara bir bakmak lazım.
0
comptrol
radikal 1 milyon dolar demis de, pek mantikli degil. oluru nedir, biraz indirim yapin?(bkz: 3.5 milyar dolara 109 tane skorsky ihalesi)
radikal 1 milyon dolar demis de, pek mantikli degil. oluru nedir, biraz indirim yapin?
(bkz: 3.5 milyar dolara 109 tane skorsky ihalesi)
(bkz: 3.5 milyar dolara 109 tane skorsky ihalesi)
0
500 kişilik öğrenci yurdu yapılıyor şu anda bizim kampüse sanırım ihale bedeli 1,5 milyon tl civarı bir şeydi. nerede yatak koy bitsin öğrenci yurdu nerede hastane.
0
Bugün devlete inşaatının maliyeti 65 milyon TL + kdv civarında olur.
Hareketli mobilya, hasta yatakları ve tıbbi cihazlarla 120 milyon TL + kdv'yi bulur.
Hareketli mobilya, hasta yatakları ve tıbbi cihazlarla 120 milyon TL + kdv'yi bulur.
0
500 tane yatak var sadece. eger yataklar su inerli kalkarli hareketlilerden olursa tanesi 3000-4000 lira olacaktir.
500 x 4000 = 2.000.000 lira
eger radikal, 500 yatak 1 milyon dolar demisse dogru demis olabilir
500 x 4000 = 2.000.000 lira
eger radikal, 500 yatak 1 milyon dolar demisse dogru demis olabilir
0
kullanılmış yeni model bir mr makinesi bile 7-800.000$'dır. bakın şu goo.gl 1998 model açık mr 220.000€ yani 320.000$ e hesaplayın.. basit bir ultrason cihazı da en az 80-100.000$ (yeni) 1.000.000 yanlış olmuş. belki sadece bina maliyeti demek istemiş olabilir. ki ona da tam yetmez bence (beton inşaatına ancak)
0
overdose
internet vergi dairesinde geçen seneye ait hakkımda kesilen ödenmemiş bir trafik cezası görüyorum. 130 TL diyor faizle 200 olmuş. bu cezanın ne cezası olduğunu ayrıntılarını vs nerden öğrenebilirim ben? bana tebligat falan bişey gelmedi çünkü.ayrıca hiç ödemediğim trafik cezası yok. bunu ödemişim de
internet vergi dairesinde geçen seneye ait hakkımda kesilen ödenmemiş bir trafik cezası görüyorum. 130 TL diyor faizle 200 olmuş. bu cezanın ne cezası olduğunu ayrıntılarını vs nerden öğrenebilirim ben? bana tebligat falan bişey gelmedi çünkü.
ayrıca hiç ödemediğim trafik cezası yok. bunu ödemişim de sisteme düşmemiş olabilirler mi? makbuz falan yok elimde çünkü.
ayrıca hiç ödemediğim trafik cezası yok. bunu ödemişim de sisteme düşmemiş olabilirler mi? makbuz falan yok elimde çünkü.
0
Eğer kredi kartı ile ödemişseniz, sistemden kesin düşüyor.
Fakat, bankadan falan ödediyseniz bazen sisteme aktarılmıyor. Vergi taksitleri için de aynı şey geçerli.
O sitede bir telefon numarası var yanlış hatırlamıyorsam, orayı arıyorsunuz. Onlar ödenip ödenmediğini görebiliyorlar. Eğer ödenmiş de hala sistemdeyse, sistemden düşüyorlar.
Fakat, bankadan falan ödediyseniz bazen sisteme aktarılmıyor. Vergi taksitleri için de aynı şey geçerli.
O sitede bir telefon numarası var yanlış hatırlamıyorsam, orayı arıyorsunuz. Onlar ödenip ödenmediğini görebiliyorlar. Eğer ödenmiş de hala sistemdeyse, sistemden düşüyorlar.
0
dento
linkteki.http://i52.tinypic.com/21lua2r.jpg
0
santorini'yle uzaktan yakından alakası yok. bariz salzburg: www.google.com.tr
0
empty space
pek değerli duyuru ahalisi,tercihen batıkent'te, hayvansever, işini sever, tüccarlığı az olan, işte iyi bir veteriner arıyoruz.şimdikini değiştirmemiz gerekiyor artık. önerilerinizi bekliyorum. şindiden teşekkürler.
pek değerli duyuru ahalisi,
tercihen batıkent'te, hayvansever, işini sever, tüccarlığı az olan, işte iyi bir veteriner arıyoruz.
şimdikini değiştirmemiz gerekiyor artık.
önerilerinizi bekliyorum. şindiden teşekkürler.
tercihen batıkent'te, hayvansever, işini sever, tüccarlığı az olan, işte iyi bir veteriner arıyoruz.
şimdikini değiştirmemiz gerekiyor artık.
önerilerinizi bekliyorum. şindiden teşekkürler.
0
Batıkent'e çok uzak olsa da, Turan Güneş Bulvarı'nda Yıldız Veteriner Kliniği var. Fiyatları öyle çok ekonomik olmayabilir, fakat imkanları ve personeli çok iyi.
0
evvesa
güzel insanlar,yurtdışındayım ve aeroflot'tan uçak bileti almak istiyorum. yaşadığım şehirde aeroflot'un bir ofisi yok, zaten biletini alacağım uçak da başka bir şehirden kalkacak. iki seçeneğim var,biri, internet üzerinden bileti kredi kartıyla satın almak.diğeri, acentadan satın almak.acentalar in
güzel insanlar,
yurtdışındayım ve aeroflot'tan uçak bileti almak istiyorum. yaşadığım şehirde aeroflot'un bir ofisi yok, zaten biletini alacağım uçak da başka bir şehirden kalkacak. iki seçeneğim var,
biri, internet üzerinden bileti kredi kartıyla satın almak.
diğeri, acentadan satın almak.
acentalar internetten daha pahalıya sattıkları için internetten almak istiyorum ancak şahsıma ait kredi kartım yok. arkadaşımın kredi kartını kullansam ve check-in işlemleri sırasında da kredi kartı yanımda bulunsa kart benim olmadığı için sıkıntı yaşar mıyım? türkiye'de check-in yaparken eğer bilet başka birinin kredi kartıyla alınmışsa o kişinin kimliğiyle birlikte gelmesini istiyorlar, bunu biliyorum. ama bu abukluk türkiye'ye mi ait, yoksa uluslararası havacılık kanunu filan mı emin olamadım.
hasılı, başkasının kredi kartıyla internetten aldığım biletle uçabilir miyim?
yurtdışındayım ve aeroflot'tan uçak bileti almak istiyorum. yaşadığım şehirde aeroflot'un bir ofisi yok, zaten biletini alacağım uçak da başka bir şehirden kalkacak. iki seçeneğim var,
biri, internet üzerinden bileti kredi kartıyla satın almak.
diğeri, acentadan satın almak.
acentalar internetten daha pahalıya sattıkları için internetten almak istiyorum ancak şahsıma ait kredi kartım yok. arkadaşımın kredi kartını kullansam ve check-in işlemleri sırasında da kredi kartı yanımda bulunsa kart benim olmadığı için sıkıntı yaşar mıyım? türkiye'de check-in yaparken eğer bilet başka birinin kredi kartıyla alınmışsa o kişinin kimliğiyle birlikte gelmesini istiyorlar, bunu biliyorum. ama bu abukluk türkiye'ye mi ait, yoksa uluslararası havacılık kanunu filan mı emin olamadım.
hasılı, başkasının kredi kartıyla internetten aldığım biletle uçabilir miyim?
0
@2 kesin uçabiliyorum değil mi? kredi kartı filan sormuyorlar? şimdi bileti alıp orada ortada kalmayalım? hem bilet yanar hem de gidemezsem çok problem olur çünkü bu aralar en yoğun dönemler, bilet bulmak zor.
0
little shapeshifter
millet şimdi benim derdim şu,teknik olarak ssdler flash bellek sayılıyorsa ve flash belleklere ntfs formatı atılamıyorsa ssdler ntfs ile çalışır mı ki?
millet şimdi benim derdim şu,
teknik olarak ssdler flash bellek sayılıyorsa ve flash belleklere ntfs formatı atılamıyorsa ssdler ntfs ile çalışır mı ki?
teknik olarak ssdler flash bellek sayılıyorsa ve flash belleklere ntfs formatı atılamıyorsa ssdler ntfs ile çalışır mı ki?
0
Dosya bozulması falan olmaz. İki bilgisayarda ssd kullanıyorum ntfs olarak, hiç sorun yaşamadım. Ayrıca sanıyorum artık, büyük disklerde fat32 kullanamıyorsunuz. Öyle bir şeyler vardı. Şimdi hatırlayamıyorum.
0
kakam gelmis olamaz mi
Daha rahat kısa mesaj gönderebilmek için bilgisayardan iphone ekranını görebilmek asıl amaç. Veency + Tightvnc, realvnc gibi programlar kullanarak yavaş mavaş görebiliyorm ama klavyeden birşey giremiyorm. Var mı bir sebebi?
Daha rahat kısa mesaj gönderebilmek için bilgisayardan iphone ekranını görebilmek asıl amaç. Veency + Tightvnc, realvnc gibi programlar kullanarak yavaş mavaş görebiliyorm ama klavyeden birşey giremiyorm. Var mı bir sebebi?
0
Sorunuzun cevabi olmayacak ama... iteleport (jaadu vnc) ve tightvnc ile uzun sure kullandim. Klavye ile giris sorunu yasamadim. Artik daha pratik oldugu icin teamviewer kullaniyorum. İsterseniz bir de onu deneyin?
0
s e
sevgili inşaat mühendisleri ve mimarlar. eğik kolonlar kullanılıyor orada burada. peki bir gökdelenin ana taşıyıcıları baştan sona aynı yönde eğik kolonlardan oluşabilir mi?
sevgili inşaat mühendisleri ve mimarlar. eğik kolonlar kullanılıyor orada burada. peki bir gökdelenin ana taşıyıcıları baştan sona aynı yönde eğik kolonlardan oluşabilir mi?
0
Oluşabilir. Fakat ekonomik olmaz. Aynı paraya 10 tane (atıyorum) normal gökdelen dikersiniz.
0
İstanbul'da iki örnek var. Birincisi Astoria. Ama oradakiler sadece dış cepheyi ve kendilerini taşıyorlar ve çelikler.
Trump towers'da ise dediğin şey yapıldı betonarme perdelerle. Türkiye gibi katı bir deprem yönetmelilğine sahip bir ülkede ise nasıl geçirdiler bunu, ne sen sor ne ben söyliyim.
Sorunun cevabı olarak da baştan sona eğik kolonlardan oluşabilir mi? E oluşur tabi ama tasarıma bakar. Sen tüm katları sadece eğik kolonlara taşıtırsan o kolonlarda acayip etkiler çıkar. Teoride yapılırdı pratikte zor.
Trump towers'da ise dediğin şey yapıldı betonarme perdelerle. Türkiye gibi katı bir deprem yönetmelilğine sahip bir ülkede ise nasıl geçirdiler bunu, ne sen sor ne ben söyliyim.
Sorunun cevabı olarak da baştan sona eğik kolonlardan oluşabilir mi? E oluşur tabi ama tasarıma bakar. Sen tüm katları sadece eğik kolonlara taşıtırsan o kolonlarda acayip etkiler çıkar. Teoride yapılırdı pratikte zor.
0
ataman
Yazma koruması olan flash diskler neden üretilmiyor artık.. Çok kullanışlıydı.. kapat switchi virüs derdi falan yok sadece okuma yapacaksan... yada varda benmi bulamıyorum???
Yazma koruması olan flash diskler neden üretilmiyor artık.. Çok kullanışlıydı.. kapat switchi virüs derdi falan yok sadece okuma yapacaksan...
yada varda benmi bulamıyorum???
yada varda benmi bulamıyorum???
0
xlmn
http://www.facebook.com/photo.php?fbid=421699926171&set=a.421699871171.196094.163124861171&ref=nf
0
bana da abartı geldi de arada çıkyıor ya böyle cin gibi çocuklar haberlere filan, olgun olgun konuşuyorlar. öyledir belki?
0
analiz mi, onu bir bastıbacağın yapması mı?
analizin aynısı zâten leylâ ilâ mecnun için de geçerli zâten. doğu batı kısmı ise pek ayrı hikâye :)
hah, 2-A'dan mı yazıldı? yow dostum yow :)
analizin aynısı zâten leylâ ilâ mecnun için de geçerli zâten. doğu batı kısmı ise pek ayrı hikâye :)
hah, 2-A'dan mı yazıldı? yow dostum yow :)
0
yemin ediyorum çok güzel bir yazı. hiç masallara böyle bakmamıştım. 2-a sınıfına giden bir velet tarafından aydınlatıldım :D
0
gerçektir ama şöyle: yazıyı bir büyüğü dikte etmiş, o zavallıcık da bilmediği bir dilde bir şeyler yazarcasına kaleme almıştır.
ya da benjamin button diyorum =D
ya da benjamin button diyorum =D
0
Sek Süt'ün bir ilanıydı o. Reklam yazarı yazmış haliyle. Altında Sek Süt ve Koç logosu vardı orijinalinde. Bu afili'den görüp eklemiş. Baksana "erken-marxist" falan diyor. www.afilifilintalar.com
0
konusan balta
Merhaba,Cahilliğim var bu konuda, Apple iPad 3G olan cihazlarda, ABD satışlarında sim kilit vs var mı? Bunu da mı unlocked almak gerekiyor iPhone gibi? AT&T ya da Verizon gibi bir bağımlılık var mı? (amazon ve bestbuy'da böyle bir bilgi göremedim ama olduğu söyleniyordu)Yani sonuç olarak, ABD'den ge
Merhaba,
Cahilliğim var bu konuda, Apple iPad 3G olan cihazlarda, ABD satışlarında sim kilit vs var mı? Bunu da mı unlocked almak gerekiyor iPhone gibi? AT&T ya da Verizon gibi bir bağımlılık var mı? (amazon ve bestbuy'da böyle bir bilgi göremedim ama olduğu söyleniyordu)
Yani sonuç olarak, ABD'den gelen bir arkadaşa iPad/iPad2 sipariş versek, burada mikro sim kartımızı takıp çalıştırmamızda sıkıntı olur mu, iPhone'da yaşandığı gibi? Sanırım buna da pasaport kaydı gerekiyor, 3G bağlantı yaptığı için?
Cahilliğim var bu konuda, Apple iPad 3G olan cihazlarda, ABD satışlarında sim kilit vs var mı? Bunu da mı unlocked almak gerekiyor iPhone gibi? AT&T ya da Verizon gibi bir bağımlılık var mı? (amazon ve bestbuy'da böyle bir bilgi göremedim ama olduğu söyleniyordu)
Yani sonuç olarak, ABD'den gelen bir arkadaşa iPad/iPad2 sipariş versek, burada mikro sim kartımızı takıp çalıştırmamızda sıkıntı olur mu, iPhone'da yaşandığı gibi? Sanırım buna da pasaport kaydı gerekiyor, 3G bağlantı yaptığı için?
0
Sadece Japonya ve bir ülkede satılan iPad'lerde simlock vardı. Amerika'dan gelenlerde simlock yok diye biliyorum.
0
Ben de tam tersi, ABD'dekilerde kilit var diye hatırlıyorum. Hatta Migros iPad sattığında bunları ABD ve Dubai'den aldığı için bir kısmı kilitli, bir kısmı kilitsiz çıktı gibi bir olay vardı galiba.
(bkz: #20066404), "biri unlock etmiş" falan denmiş.
(bkz: #20066404), "biri unlock etmiş" falan denmiş.
0
her modelde sım unlock model olmayabiliyor panpa. htc nın mısal 1-2 modeli boyle cıkmıstı usa ıcın. uk, fransa fln orda yasal olarak sım unlock olması gerekıyormus sırf bu yuzden satılmayan modeller var fln.
0
kayıt mevzusu ıcın; gsm kullandıgı ıcın, gsm cihazı oldugu ıcın kayıt gerekiyor evet.
0
cisterna
attribute yapamıyorum!hani işte kot işareti, üstünde rakam falan bi block yapyıosun, sonra taşıyıp taşıyıp çift tıklayıp rakamını değiştirebiliyosun özel bi menüsü çıkıyo filan..bi sürü forumdan bi sürü şey okudum ama mallıktan mıdır nedir bi türlü beceremedim yardım edebilecek biri var mı
attribute yapamıyorum!
hani işte kot işareti, üstünde rakam falan bi block yapyıosun, sonra taşıyıp taşıyıp çift tıklayıp rakamını değiştirebiliyosun özel bi menüsü çıkıyo filan..
bi sürü forumdan bi sürü şey okudum ama mallıktan mıdır nedir bi türlü beceremedim
yardım edebilecek biri var mı
hani işte kot işareti, üstünde rakam falan bi block yapyıosun, sonra taşıyıp taşıyıp çift tıklayıp rakamını değiştirebiliyosun özel bi menüsü çıkıyo filan..
bi sürü forumdan bi sürü şey okudum ama mallıktan mıdır nedir bi türlü beceremedim
yardım edebilecek biri var mı
0
komut satırına "mtext" yazıp entra basıyosun.. rakam veya yazıyı yazacağın alanı belirliyosun ve istediğini yazıyosun. sonra da üzerine çift tıklayıp değişiklik yapabiliyosun.
0
ATTDEF komutunu girin,
Tag, Default ve Prompt kısımlarına şimdilik A A A girin.
Mode kısmında Lock Position'ı kaldırın. 2010 ve üzeri kullanıyorsanız, Multiline seçin (Uzun textlerde kolaylık yapıyor.)
Text Settings'den text özelliklerini seçin ve okayleyin.
Eğer daha fazla yapmak istiyorsanız, tekrar ATTDEF yapın, aynen işleyip, alttaki align with previous definition'ı işaretleyin.
Sonra bu definitionların içinde duracağı kutuları, daireleri falan çizin ve blocklayın. Bu kadar.
Böyle bir deneme yaptıktan sonra, tag default prompt kısımlarını düzgün bir şekilde girersiniz veya girmezsiniz.
Tag, Default ve Prompt kısımlarına şimdilik A A A girin.
Mode kısmında Lock Position'ı kaldırın. 2010 ve üzeri kullanıyorsanız, Multiline seçin (Uzun textlerde kolaylık yapıyor.)
Text Settings'den text özelliklerini seçin ve okayleyin.
Eğer daha fazla yapmak istiyorsanız, tekrar ATTDEF yapın, aynen işleyip, alttaki align with previous definition'ı işaretleyin.
Sonra bu definitionların içinde duracağı kutuları, daireleri falan çizin ve blocklayın. Bu kadar.
Böyle bir deneme yaptıktan sonra, tag default prompt kısımlarını düzgün bir şekilde girersiniz veya girmezsiniz.
0
sorunuzu tam anlamadım ama anladığım kadarıyla sabun yapıyoruz biraz :)
bikere block yaptıktan sonra bişeyler değiştirmen icin patlatman gerekir, birde "ed" komutunu dene...
bikere block yaptıktan sonra bişeyler değiştirmen icin patlatman gerekir, birde "ed" komutunu dene...
0
0
somethinginthewayshemoves
duyurumun pek sayın aklı başında insanarı,üç yıl kadar önce bizimkiler çok samimi olduğumuz, benzer alışverişler yaptığımız bir aile dostumuz için kredi çekmişti ve maalesef bu amcamız, işleri ters gitmeye başlayıp iflas edince kalp krizi geçirdi ve hayatını kaybetti. ailesi de zaten batmış olduklar
duyurumun pek sayın aklı başında insanarı,
üç yıl kadar önce bizimkiler çok samimi olduğumuz, benzer alışverişler yaptığımız bir aile dostumuz için kredi çekmişti ve maalesef bu amcamız, işleri ters gitmeye başlayıp iflas edince kalp krizi geçirdi ve hayatını kaybetti. ailesi de zaten batmış olduklarından parayı ödeyemedi ve bu borç bize kaldı :(
neyse bizde de o kadar nakit olmadığından o dönem tarla satan amcamla anlaştık, krediyi o kapattı ve karşılığında bizden onunla ortak olduğumuz bi tarlamızı ona satmış gbi devretmemizi istedi, mecburen yaptık. yani o tarla artık tamamen amcamın oldu.
ama bu konu hakkında konuşurken annem, "bak ahmet, el değiliz nihayetinde, sen bu tarlayı olur da bir gün satarsan bize verdiğin paranın faizli halinden üste kalan parayı bana verir msin?" falan dedi, amcam da " tabii yenge, hakkınız geçsin stemem" dedi.
şimdi bu tarlayı satıyorlar ve annem bana: " sen söyle bu mevzuyu, sen hatırlat, ben söylersem kavga çıkar belki" diyor. anne biraz cadaloz da..
sorun şu ki, ben amcam ve yengemle inanılmaz samimiyim, en yakın arkadaşlarım onlar diyebilirim, hatta işe başlamam yakın, merkezde oturuyorlar, bir süre onlarda kalacağım çalışırken.
onları hiç kırmak istemiyorum para yüzünden, nasıl söylesem, nasıl desem de aramızı bozmasam? başka birine söylesem de ağzını mı arasam önce amcamın?
napsam? :/
uuww uzun yazmışım yahu. okuyan, cevapayan herkeslere müteşekkirim.
üç yıl kadar önce bizimkiler çok samimi olduğumuz, benzer alışverişler yaptığımız bir aile dostumuz için kredi çekmişti ve maalesef bu amcamız, işleri ters gitmeye başlayıp iflas edince kalp krizi geçirdi ve hayatını kaybetti. ailesi de zaten batmış olduklarından parayı ödeyemedi ve bu borç bize kaldı :(
neyse bizde de o kadar nakit olmadığından o dönem tarla satan amcamla anlaştık, krediyi o kapattı ve karşılığında bizden onunla ortak olduğumuz bi tarlamızı ona satmış gbi devretmemizi istedi, mecburen yaptık. yani o tarla artık tamamen amcamın oldu.
ama bu konu hakkında konuşurken annem, "bak ahmet, el değiliz nihayetinde, sen bu tarlayı olur da bir gün satarsan bize verdiğin paranın faizli halinden üste kalan parayı bana verir msin?" falan dedi, amcam da " tabii yenge, hakkınız geçsin stemem" dedi.
şimdi bu tarlayı satıyorlar ve annem bana: " sen söyle bu mevzuyu, sen hatırlat, ben söylersem kavga çıkar belki" diyor. anne biraz cadaloz da..
sorun şu ki, ben amcam ve yengemle inanılmaz samimiyim, en yakın arkadaşlarım onlar diyebilirim, hatta işe başlamam yakın, merkezde oturuyorlar, bir süre onlarda kalacağım çalışırken.
onları hiç kırmak istemiyorum para yüzünden, nasıl söylesem, nasıl desem de aramızı bozmasam? başka birine söylesem de ağzını mı arasam önce amcamın?
napsam? :/
uuww uzun yazmışım yahu. okuyan, cevapayan herkeslere müteşekkirim.
0
bence annene söyle cadalozluk yapmadan kendisi söylesin, herkesin en az kırılacağı yol bu sanırım.
0
Sanki anneniz söylese daha iyi. Bir de o olayda zaten maalesef vereceğiniz kaybı vermişsiniz. Hazmetmesi zor tabii ama daha fazla üçü beşi aramak sizi daha çok yıpratabilir. Yine de şansınızı deneyin tabii ki. Hatırlatanın bir yüzü kara.
0
eger siz tarlayi amca'ya rayicinden satmissaniz zaten para istemek pek yakisik almaz...
0
bence samimi olduğuna göre amcan da zamanında söz vermişse gayet açık bir şekilde amcanla konuşman sorun çıkarmayacaktır. "böyle konular konuşarak sizi kırmak istemem ama" falan diye söze başlayabilirsin mesela ?
0
Bence konuyu kapat ve hiç söyleme. Amcanız, o tarlayı iyi fiyata satmış olabilir, fakat geçmişte de, risk alarak sizin borcunuzu kapatmış. Tarlanın değeri düşseydi, yani amcanızın yaptığı borç ödemesinin de altına inseydi, onun zararını siz karşılar mıydınız?
0
rayicinden diil bahsettiğim şekilde anlaşarak verildi tarla. bu yüzden istesek mi diye kararsızım zaten, yoksa düşünmezdim bile. bide bu borç olayından birkaç yıl önce başka bir tarlada amcama biz güzellik yapmıştık, azıcık da buna güveniyor annem, ben konuşursam ortam gerilrse hatrlatırım valla diyor. zaten zaman zaman gerildiler mal paylaşımı konusu açıldığında geçmişte.
off anlamıyorum ki para mevzuu olduğunda neden bu hale geliyoruz :(
6000 lira kadar alacağımız pay. hiç kaçırası yok annemin, vazgeçme durumu söz konusu bile değil yani.. bana kalsa zaten dünya yansa umrumda değil bu aralar maddi manada ama kırmadan, üzmeden ara bulmak zorundayım işte.
cevaplar için saolun yine.
off anlamıyorum ki para mevzuu olduğunda neden bu hale geliyoruz :(
6000 lira kadar alacağımız pay. hiç kaçırası yok annemin, vazgeçme durumu söz konusu bile değil yani.. bana kalsa zaten dünya yansa umrumda değil bu aralar maddi manada ama kırmadan, üzmeden ara bulmak zorundayım işte.
cevaplar için saolun yine.
0
amcan madem kendi ağzıyla söylemiş hakkınız geçmesin demiş
eğer sende hakkınızın olduğunu düşünüyorsan söyleyeceksin.
eğer yok bizim hakkımız zaten olur fiyatına satmıştık amcaya diyorsan sus.
ben senin yerinde olsam isterim.
benzer bir durum yaşamıştım.
eğer sende hakkınızın olduğunu düşünüyorsan söyleyeceksin.
eğer yok bizim hakkımız zaten olur fiyatına satmıştık amcaya diyorsan sus.
ben senin yerinde olsam isterim.
benzer bir durum yaşamıştım.
0
Para konusunda araya girme bence, birde babanız ne diyor ki duruma, anneniz karışıyor. Yanlış anlaşılma olmasın ama genelde kardeşler arasındaki bozulmaların ana sebebi para mevzusu oluyor ve bu durum kardeşler değil ama kardeşlerin evlendiği kadınların sebebiyle oluyor. Ki Amcanız nakit vermiş, tarla almış, arada çok büyük bir fark yoksa, 20-30 bin kadar, nakit verilen para ve tarlanın değeri arasında, hiç istememelisiniz bence. Sonuçta amcanız o parayı değerlendirse aradaki fark kadar para kazanabilirdi, ancak size vermiş.
0
@efrasiyab, babam rahatsız, kendimi bildim bileli annemdedir evin idaresi bu yüzden. yani annemn müdehalesi yadırganmıyor çevremizce.
0
madem inanılmaz samimisin, bu samimiyete güvenerek açık yüreklilikle anlat bence olayı. yenge-amca sizi bu konu yüzünden kırmak yada yanlış anlaşılmak istemem. annem benden rica etti söylemem için, anlayışlı davranacağınızı düşünüyorum. böyle böyle bir söz vermişsiniz vs. elçiye zeval olmaz ı da ekleyin
0
unspokenlies reloaded
merhaba spartalılar,ssd disk alacağım. aslında modeli bile belirledim. ocz vertex 2, hatta linki de bu;http://www.ocztechnology.com/ocz-vertex-series-sata-ii-2-5-ssd.htmlnasıldır?
merhaba spartalılar,
ssd disk alacağım. aslında modeli bile belirledim. ocz vertex 2, hatta linki de bu;
www.ocztechnology.com
nasıldır?
ssd disk alacağım. aslında modeli bile belirledim. ocz vertex 2, hatta linki de bu;
www.ocztechnology.com
nasıldır?
0
Ben Corsair F120 kullanıyorum. 120gb. Hem desktopta, hem de notebookda. OCZ'yi bilmiyorum. Fakat, HDD'den sonra herhangi bir SSD iyi gelecektir.
0
download.intel.com
intel ler daha basarılı ıdı kagıt ustunde panpa. su serı yenı cıktı fıyatlar da makuldu. bi de bunu arastır bence.
intel ler daha basarılı ıdı kagıt ustunde panpa. su serı yenı cıktı fıyatlar da makuldu. bi de bunu arastır bence.
0
kendı makınen degıl de, server fln icin ise, pcie den baglanan intel markalılar var 900mb fln gibi dehset hızları vardı. mılyarlarca i/o işlemi fln 1mılyon saat lifetıme vs vs.
0
panpa kendi pc'ne alacaksan az daha sabret 25nm chip üretimine geçti herkesler biraz daha fiyatlar ucuzlayacak...
ocz alırım dersen vertex 3 bekle derdim; okuma 525mb/sn, yazma 500mb/sn gibi hızlar mümkün...
para mühim değil dersen seni pci-express üstünden çalışan arkadaşlara yönlendirelim :D
ocz alırım dersen vertex 3 bekle derdim; okuma 525mb/sn, yazma 500mb/sn gibi hızlar mümkün...
para mühim değil dersen seni pci-express üstünden çalışan arkadaşlara yönlendirelim :D
0
siypancak
`Smokin Aces` 2 , bu filmi izleyen var mı? Birincisi biraz değişik bi filmdi, bunun hakkındaki görüşleriniz nelerdir ? Tavsiye eder misiniz ?
Smokin Aces 2 , bu filmi izleyen var mı? Birincisi biraz değişik bi filmdi, bunun hakkındaki görüşleriniz nelerdir ? Tavsiye eder misiniz ?
0
birinciye tahammül edebilmiştim. izlemiştim sonuna kadar. ikinciyi izleyemedim. çok tırt geldi.
0
inugard
İlk oyunlarla alakasız ama 3 ve new vegası oynadım hikayeyi az çok biliyorum. Şimdi 1-2 ve tactics den hangisini oynuyum? sırayla oyna demeyin hangisi en güzelse onu oynamak istiyorum şimdi diğerlerini sonra da oynarım.
İlk oyunlarla alakasız ama 3 ve new vegası oynadım hikayeyi az çok biliyorum. Şimdi 1-2 ve tactics den hangisini oynuyum? sırayla oyna demeyin hangisi en güzelse onu oynamak istiyorum şimdi diğerlerini sonra da oynarım.
0
efsanenin başladığı oyun 1 olsa bile ben 2 derim. önce ikiyi bitir sonra bire dönebilirsin ama şöyle de bir sıkıntı var. 2 den sonra 1 i oynamak hiç keyif vermiyor. tactics oynamadım malesef. ama sanırım onun plottan ayrı bir hikayesi var. o yüzden bir yandan onu da oynayabilirsin. 1 veya 2 den sıkılırsan.
0
2 daha güzel bi oyun ama hatırladığım kadarıyla ilk ikisinin hikayesi bağlanıyodu ya da hikayelerin kesiştiği yerler vardı. ya da aynı vault'tan çıkmaları dışında bi bağ yoktu ve ben feci sallıyorum.
0
josephinebrunsvik
bugün ankara'da bir devlet hastanesine gittim kadın doğumda muayene olmak için, beni rahatsız eden bi durum oldu. şöyle ki; kadın doğumun olduğu koridorda erkeklerin beklemesini yasaklamışlar, adamın biri karısını getirmiş, güvenlikçi bi kadın geldi adama dışarı çıkın dedi, adam karımın yanında duru
bugün ankara'da bir devlet hastanesine gittim kadın doğumda muayene olmak için, beni rahatsız eden bi durum oldu.
şöyle ki; kadın doğumun olduğu koridorda erkeklerin beklemesini yasaklamışlar, adamın biri karısını getirmiş, güvenlikçi bi kadın geldi adama dışarı çıkın dedi, adam karımın yanında durucam diyo güvenlik duramazsınız yasak diyo. adam söylene söylene çıktı. kadın güvenlikse 5 dakikada bir erkek var mı diye kontrole geliyodu.
bu nasıl bir mantık? genelde uygulanan bir prosedür mü? kadınların artık doğuma bile kocalarıyla girdiği göz önüne alınırsa bu nasıl bir mantıkla uygulanıyordur? kime nereye şikayet etmeli? etmeli di mi?
sağlık bakanlığının şikayet birimini aradım. devlet hastanelerinde bu uygulamanın normal olduğunu söylediler, hastalar bir odadan diğerine uygunsuz bir vaziyette geçebilirmiş(çıplak bi şekilde yandaki ultrason odasına geçebilirmiş mesela) sanki acil servis ya altı üstü poliklinik erkek olmasa bile o koridorda hiçbir kadın çıplak vaziyette çıkmaz ki ordan.
telefondaki kadınla tartışmaya mecalim yetmedi
şöyle ki; kadın doğumun olduğu koridorda erkeklerin beklemesini yasaklamışlar, adamın biri karısını getirmiş, güvenlikçi bi kadın geldi adama dışarı çıkın dedi, adam karımın yanında durucam diyo güvenlik duramazsınız yasak diyo. adam söylene söylene çıktı. kadın güvenlikse 5 dakikada bir erkek var mı diye kontrole geliyodu.
bu nasıl bir mantık? genelde uygulanan bir prosedür mü? kadınların artık doğuma bile kocalarıyla girdiği göz önüne alınırsa bu nasıl bir mantıkla uygulanıyordur? kime nereye şikayet etmeli? etmeli di mi?
sağlık bakanlığının şikayet birimini aradım. devlet hastanelerinde bu uygulamanın normal olduğunu söylediler, hastalar bir odadan diğerine uygunsuz bir vaziyette geçebilirmiş(çıplak bi şekilde yandaki ultrason odasına geçebilirmiş mesela) sanki acil servis ya altı üstü poliklinik erkek olmasa bile o koridorda hiçbir kadın çıplak vaziyette çıkmaz ki ordan.
telefondaki kadınla tartışmaya mecalim yetmedi
0
8 yılda bu kadar olduğuna şükretmeli...
Bir dönem daha ampülle aydınlanmaya devam edersek erkek sinek kontrolü dahi yapılabilir.
Durumu hastahane idaresine, il sağlık müdürlüğüne yada sağlık bakanlığına ŞİKAYET ETMELİSİNİZ.
Bir dönem daha ampülle aydınlanmaya devam edersek erkek sinek kontrolü dahi yapılabilir.
Durumu hastahane idaresine, il sağlık müdürlüğüne yada sağlık bakanlığına ŞİKAYET ETMELİSİNİZ.
0
Bazı hastanelerde projelerin kötü olmasından dolayı, hasta transferi yapılan koridorlar (sedye ile) aynı zamanda bekleme salonunda geçiyorsa; hasta mahremiyetini düşünerek erkek ziyaretçi almayabilirler.
Onunda dışında LDRP diye bir şey var. Eşli doğum. Ülkemizdeki bazı hastanelerde uygulanmakta.
Tamamen kat planlarının kötü olmasından kaynaklanıyor.
Onunda dışında LDRP diye bir şey var. Eşli doğum. Ülkemizdeki bazı hastanelerde uygulanmakta.
Tamamen kat planlarının kötü olmasından kaynaklanıyor.
0
aslında kötü, ilkel bir uygulama gibi görünüyor ama bunlar hep ihtiyaçtan doğuyor...
sivil vatandaş yani hasta ve hasta yakınları kendi başlarına gelen bir hadiseyi biliyorlar, oysa sağlıkçılar hiç aklınıza gelmeyecek bir sürü vaka görüyorlar.
ülkemize özgü bir uygulamadır bu da. nedenlerinden bir kaçı; çocuk kaçırma olayları, sapık insanların hastanelerde turlaması, bazı hasta ve hasta yakınlarının erkek giren yerde tedavi olmak istemeyişi gibi şeyler yatıyor. aslında en önemlisi sanırım vatandaşımızın anlayışsızlığı. hep kendini düşünmesi. karşımızdakini düşündüğümüz kültüre ulaştığımızda bu tür çağdışı uygulamalar son bulacaktır.
sivil vatandaş yani hasta ve hasta yakınları kendi başlarına gelen bir hadiseyi biliyorlar, oysa sağlıkçılar hiç aklınıza gelmeyecek bir sürü vaka görüyorlar.
ülkemize özgü bir uygulamadır bu da. nedenlerinden bir kaçı; çocuk kaçırma olayları, sapık insanların hastanelerde turlaması, bazı hasta ve hasta yakınlarının erkek giren yerde tedavi olmak istemeyişi gibi şeyler yatıyor. aslında en önemlisi sanırım vatandaşımızın anlayışsızlığı. hep kendini düşünmesi. karşımızdakini düşündüğümüz kültüre ulaştığımızda bu tür çağdışı uygulamalar son bulacaktır.
0
ipsiz sapsız adamların orda durması rahatsızlık verici olabilir ama eşine refakat eden bir adamın çıkarılması çok sinir bozucu.
0
Çok yerinde bir uygulama.
Hayır marjinallik yapmaya çalışmıyorum...
Hastenenin dışına atmıyolarya..koridorda durmayiversin..Doktor hasta mahremiyeti diye bişey var...Diğer hastalarında mahremiyeti var...
Ama Zor bir durum olmalı... Evet..
Hayır marjinallik yapmaya çalışmıyorum...
Hastenenin dışına atmıyolarya..koridorda durmayiversin..Doktor hasta mahremiyeti diye bişey var...Diğer hastalarında mahremiyeti var...
Ama Zor bir durum olmalı... Evet..
0
ataman; bu durum hasta mahremeyitinin neresinde onu anlamadım koridorda durması hangi mahremiyeti zedeler.içeriyi göremez ki, mahremiyet sadece kadın doğuma mı has dahiliyeye girsen de üstün çıkarıyosun.
hamile olsam kocamın yanımda olmasını isterim, her halde bir erkek için de çocuğunu karnında taşıyan eşinin yanında olmak en doğal haktır.
hamile olsam kocamın yanımda olmasını isterim, her halde bir erkek için de çocuğunu karnında taşıyan eşinin yanında olmak en doğal haktır.
0
efendim biz hayalgucu kuvvetli bir milletiz de o yuzden oluyor hep bunlar...ahhh, ah!
0
hadi o bir derece işim nedeniyle hastanelerle içli dışlıyım. bir özel hastanenin acil servisinde bulunduğum sırada hasta bakıcılar, sağlık memurları yana yakıla bayan enjeksiyon, bayan enjeksiyonu diye dolaşıyor hemşire arıyorlardı. neymiş efendim kadına iğne yapılacakmış. daha sonra erkek enjeksiyon diye bir ses duyuldu bu sefer sağlık memuru arandı iğne yapması için.
0
oha bunu bile akp'ye bağlayan gerizekalılar var ya. nası bi kafa yapınız var lan sizin? aynı serviste yatan bir sürü kadın var, belki yeni doğum yapmış, belki hasta haliyle kıyafeti münasip değil. kendi karınızın o şekilde tüm erkeklerin önünden geçmesi hoşunuza gider mi? ne alakası var bunun akp ile?
@josephinebrunsvik
muhtemelen hastanenin fiziki yetersizliğinden dolayı hasta mahremiyeti tam olarak sağlanamıyordur. emin ol akp ile ilgisi yok, ben başka hastanelere eşimi götürdüğümde kesinlikle her anında yanında durabiliyorum. poliklinik de olsa servisten muayene için indirdikleri hasta olabilir veya muayene odalarının içinde perdeli bölme falan yoksa kapıdan içerisi görünüyor olabilir. Oradaki diğer bayanları da dikkate alarak tepkinizin yersiz olduğunu söyleyebilirim.
@livaneli
sağlık müdürünü, hastane idaresini chp mi belirliyor? bulduğun gerekçe çok aptalca, ona çözümün daha da aptalca.
@josephinebrunsvik
muhtemelen hastanenin fiziki yetersizliğinden dolayı hasta mahremiyeti tam olarak sağlanamıyordur. emin ol akp ile ilgisi yok, ben başka hastanelere eşimi götürdüğümde kesinlikle her anında yanında durabiliyorum. poliklinik de olsa servisten muayene için indirdikleri hasta olabilir veya muayene odalarının içinde perdeli bölme falan yoksa kapıdan içerisi görünüyor olabilir. Oradaki diğer bayanları da dikkate alarak tepkinizin yersiz olduğunu söyleyebilirim.
@livaneli
sağlık müdürünü, hastane idaresini chp mi belirliyor? bulduğun gerekçe çok aptalca, ona çözümün daha da aptalca.
0
winstoncash,servisden bahsetmiyorum servis olsaydı hak verirdim ve sadece kadın hastalıkları için değil her bölüm için o özenin gösterilmesini ben de isterdim,poliklinik muayenehanesinden bahsediyorum, uygunsuz görülebilecek bir durum kesinlikle yok muayene odasının içinde de soyunmuyosun perdeli bir bölme var orda soyunuyosun muayene orda yapılıyo yani odada olsa bile biri sizi uygunsuz göremez.
0
bi doktor olarak görmüş oldugum biçok hastanede böyle bi uygulama var ve bunun ne hükümütle ne gericilikle ilgisi mevcut.inanın kadınlarımızın birçogu kadın dogum klinigine bile gelmeye çekiniyor.sadece bu çekinceleri azaltmak amaçlı.yani kesinlikle ne geriilikle ilgisi var ne başka bişeyle amaç sadece klinigin sadece kadınlardan oluşmasını saglayarak bi nebze olsun kadınları rahatlatmak.ama yine aynı klinikte infertilite poliklinigi yapıldıgı gün erkek de gayet rahat bi şekilde klinige girebiliyor.yani öküz altında buzağı aramanın lüzumu yok bu uygulama belki yüzyıllardır böyle ülkemizde tabiki özel klinikleri özel uygulama yapan devlet kliniklerinin binde birlik kısmını saymazsak.
0
kamil erdem, ülkemizde psikiyatriste gitmeye de çekinenler var, üroloğa gitmeye de.bu çekinceyi normal kabul etmek ve buna uygun önlemler almak ne kadar doğru anlayamıyorum . bu insanlar erkek doktor istemiyorum çekiniyorum dediklerinde ne yapılacak. sınır ne , sınır var mı?
0
bak ne güzel demişsin ürologa gidince amcalar eger bayan hemşire varsa utancından pantolonunu indiremiyo.ama psikiyatri ne ürolojiye benzer ne kadın doguma.umarım 50 yaşına geldiginde prostat muayenesi için sana rektal tuşe gerektiginde yanında genç bi bayan hemşire olmaz.üstelik bu uygulamalar biçok ülkede bu şekilde devam etmekte yani türkiyeye özel bi durum degil kadın dogum klinigine erkek alınmaması.erkek sadece ziyaret saatlerinde alınır ve bu gayet yeterlidir.10-15 dakikalık muayene süresinde erkek klinikte dursa ne degişcek koridorda dursa ne degişecek??
0
@josephinebrunsvik
bir hasta erkek doktor istemiyorum deme hakkına sahiptir. hekim seçme hakkı, hasta haklarının ilk sıralarında yer alır ve gayet tabii bir hak bana göre. ben de üroloji uzmanına gittiğimde bayan doktorun muayene etmesini istemem. bunun din ve inançla ilgisi yok sadece, karşındaki her ne kadar hekim de olsa karşı cinsten utanır insan, doğasında var bu.
bir hasta erkek doktor istemiyorum deme hakkına sahiptir. hekim seçme hakkı, hasta haklarının ilk sıralarında yer alır ve gayet tabii bir hak bana göre. ben de üroloji uzmanına gittiğimde bayan doktorun muayene etmesini istemem. bunun din ve inançla ilgisi yok sadece, karşındaki her ne kadar hekim de olsa karşı cinsten utanır insan, doğasında var bu.
0
hizari
Merhaba ArkadaslarKonuya biraz yabanciyim onun icin buraya soru acayim dedim.Bildiginiz Almanya menseili pvc pencere profili ureten firma var mi? Hani bizim egepen firatpen gibi.saygilar
Merhaba Arkadaslar
Konuya biraz yabanciyim onun icin buraya soru acayim dedim.
Bildiginiz Almanya menseili pvc pencere profili ureten firma var mi? Hani bizim egepen firatpen gibi.saygilar
Konuya biraz yabanciyim onun icin buraya soru acayim dedim.
Bildiginiz Almanya menseili pvc pencere profili ureten firma var mi? Hani bizim egepen firatpen gibi.saygilar
0
temizkopat
evet. nasıl oluyo?
evet. nasıl oluyo?
0
livaneli_kadir'in verdiği sayfadaki word dosyaları sadece programın şifre sormasını sağlayan cinsten anladığım kadarıyla. Çok saçma bir koruma yöntemiymiş gerçekten :D.
benim en son çalıştıklarım bildiğin bütün içeriği (AES ile) şifreliyor, öyle üç beş ayarla olacak iş değil yani. ancak bruteforce veya dictionary attack yapan programlar ile olacak şeyler şifrelenen içerikler.
benim en son çalıştıklarım bildiğin bütün içeriği (AES ile) şifreliyor, öyle üç beş ayarla olacak iş değil yani. ancak bruteforce veya dictionary attack yapan programlar ile olacak şeyler şifrelenen içerikler.
0
lamedpilgrims
Gece nöbet tutarken sürekli gördüğüm bi yıldız kümesi vardı.Böyle 3 tane yıldız üstüste durmuş, üstünden bir doğru geçirsen geçer. bide parlak oldukları için hemen dikkat çekiyor.Ne bunların adı?
Gece nöbet tutarken sürekli gördüğüm bi yıldız kümesi vardı.
Böyle 3 tane yıldız üstüste durmuş, üstünden bir doğru geçirsen geçer.
bide parlak oldukları için hemen dikkat çekiyor.Ne bunların adı?
Böyle 3 tane yıldız üstüste durmuş, üstünden bir doğru geçirsen geçer.
bide parlak oldukları için hemen dikkat çekiyor.Ne bunların adı?
0
rurouni
home tuşuna ard arda basınca altta programlar cıkıyo veya settings vs. nereye girdiysek onları ordan silince eskiden symbian lı nokialarda menu tusuna basılı tutunca arkada calısan programları kapatıyoduk aynı işi mi goruyo?
home tuşuna ard arda basınca altta programlar cıkıyo veya settings vs. nereye girdiysek onları ordan silince eskiden symbian lı nokialarda menu tusuna basılı tutunca arkada calısan programları kapatıyoduk aynı işi mi goruyo?
0
Home tuşuna çift basıp açılan menüde, program ikonuna uzun basılı tutarsan, köşesinde (-) çıkıyor ve ona tıklayıp gerçekten programı kapatabiliyorsun.
0
evet o şekilde yapıldıgını biliyorum ama bunu yapınca programı kapatıp kapatmadıgımıza emin olamamıştım o yüzden sordum.
0
teritori
2007 model honda civic var efendim bende. ilk olarak geçen hafta aküden dolayı març almadı. bugün de sağolsun carrefour'da çalışmadı yine aküden. yahu akü denen meretin ömrü bu kadar mıdır? yoksa bi gariplik mi var benimkinde?
2007 model honda civic var efendim bende. ilk olarak geçen hafta aküden dolayı març almadı. bugün de sağolsun carrefour'da çalışmadı yine aküden. yahu akü denen meretin ömrü bu kadar mıdır? yoksa bi gariplik mi var benimkinde?
0
öncelikle o març değil marştır.
sorun aküde olmayabilir. alternatörde sorun olması daha muhtemel. aküyü değiştirmeden alternatöre baktırın.
sorun aküde olmayabilir. alternatörde sorun olması daha muhtemel. aküyü değiştirmeden alternatöre baktırın.
0
2005 modeline sahibim ve hala orjinal aküyü kullanıyorum. honda civic başlığına bakarsanız akü ömrünün japonya'da satılan modellerde kısa olduğunu okursunuz. öncelikle akünün suyunu kontrol edin derim.
0
servise akuyu olcturun. muhtemelen akudendir. ozellikle soguk havada gucu azalan aku mars konusunda sorun yaratir.
0
öncelikle;
@1 liseli beyler, ayarcı.
evet geçen hafta hayvan gibi soğuktu ve araba marş almamıştı. peki gücü azalan aküyü değiştirmek midir tek çözüm?
@coder: kuru akü diye biliyorum ben arabanın aküsünü.
@helenart: o mars değil marştır. sonra sttc gelir ayar verir dikkat et :)
@1 liseli beyler, ayarcı.
evet geçen hafta hayvan gibi soğuktu ve araba marş almamıştı. peki gücü azalan aküyü değiştirmek midir tek çözüm?
@coder: kuru akü diye biliyorum ben arabanın aküsünü.
@helenart: o mars değil marştır. sonra sttc gelir ayar verir dikkat et :)
0
@ teritori
sence de hic turkce karakter olmamasi ilginc degil mi? :)
yok illaki de gerekli dersen mar$ olsun.
sence de hic turkce karakter olmamasi ilginc degil mi? :)
yok illaki de gerekli dersen mar$ olsun.
0
@helenart: anlamamışsın sen demek istediğimi, neyse.
kurusu yaşı oluyomuş bu arada akünün sanırım. kime dediysem ilk olarak kuru akü mü diye sordu.
kurusu yaşı oluyomuş bu arada akünün sanırım. kime dediysem ilk olarak kuru akü mü diye sordu.
0
bi kere mar$ basmadiysa o aku degisicek aga her zaman sikinti olur. arabayi servise goturup aku olcturmekle filan ugrasma o is oyle olmuyo sen servise gidene kadar aku doluyo zaten olcunce de dolu cikiyo. araba aksam yaticak sabah calistirmadan aku olculcek ama dedigim gibi bi kere bittimi aku sicar. akuyu degistirin ve ateslemeyi kontrol ettirin serviste.
0
sva
tavsiyelerinizi bekliyorum. yanında bi kaç enstrümanla birlikte olabilir. ama orkestral fln olmasın.
tavsiyelerinizi bekliyorum. yanında bi kaç enstrümanla birlikte olabilir. ama orkestral fln olmasın.
0
bence ney dinle. süper oluyor ney dinlemek. hatta neyzen tevfik'in bir kaç eseri var süperdir. yan flütü boşver :p
0
pan fülüt istersen de george zamphir var, gerçi pan fülüt ney ailesinden gibi sonuçta kamıştan yapılıyor
0
james galway
estatic fear ın a sombre dance albümü
bu arada klasik müzik dinlerim dersen flutçu çok
estatic fear ın a sombre dance albümü
bu arada klasik müzik dinlerim dersen flutçu çok
0
obi
Sevgili Ilhanlilar,Gecenlerde (gectigimiz Aralik'ta olmasi lazim) Amerika'dan eBay yoluyla bir gunes gozlugu siparisi verdim. Shipping dahil $120 tuttu. Neyse paketi bekliyorum, gelmiyor. Gecenlerde postaya bir yazi geldi, sizin paket Cevizlibag'da gumrukte, gelin alin diye. Simdi gumruge ne kadar d
Sevgili Ilhanlilar,
Gecenlerde (gectigimiz Aralik'ta olmasi lazim) Amerika'dan eBay yoluyla bir gunes gozlugu siparisi verdim. Shipping dahil $120 tuttu. Neyse paketi bekliyorum, gelmiyor. Gecenlerde postaya bir yazi geldi, sizin paket Cevizlibag'da gumrukte, gelin alin diye. Simdi gumruge ne kadar domaliyorum? Hesaba gore bu olay su 100 Euro olayini da asmiyo, o vakit ne odemek gerekecek ki?
Fikirleriniz ve onerileriniz degerlidir
Gecenlerde (gectigimiz Aralik'ta olmasi lazim) Amerika'dan eBay yoluyla bir gunes gozlugu siparisi verdim. Shipping dahil $120 tuttu. Neyse paketi bekliyorum, gelmiyor. Gecenlerde postaya bir yazi geldi, sizin paket Cevizlibag'da gumrukte, gelin alin diye. Simdi gumruge ne kadar domaliyorum? Hesaba gore bu olay su 100 Euro olayini da asmiyo, o vakit ne odemek gerekecek ki?
Fikirleriniz ve onerileriniz degerlidir
0
Baktım şimdi tarifeye ama güneş gözlüğü camı ve çerçevesi ayrı kalemlerde yazılmış. Hiç bilemedim.
0
sınır 150 eu, muhtemelen ınceleme ıcın cagırıyorlardır. benım botlar takılmıstı oyle. actık kontrol ettık fln tutara baktıhayırlı olsun dedı o kadar.
0
Bunun sınırla alakası yok. Gümrük memuru, süpheleniyorsa bu paket için ihbar gönderiyor. Yanınızda giderken, götürmesniz gerekenler: 1. Satıcı'dan size gelen (e-posta ile) fatura vb. 2. Kredi kartı ekstreniz, veya ödeme hareketini gösteren çıktı.
Sizinle beraber paketi açıyorlar ve inceliyorlar. içinde fatura çıkıyorsa işler kolaylaşıyor; çünkü siz ekstrenizle gittiğiniz için kontrol ediyorlar falan filan.
Gümrüğe domalma diye birşey yok. Gümrük memuru insiyatif kullanıp, bir kerelik geçişlere izin de verebiliyor.
Sizinle beraber paketi açıyorlar ve inceliyorlar. içinde fatura çıkıyorsa işler kolaylaşıyor; çünkü siz ekstrenizle gittiğiniz için kontrol ediyorlar falan filan.
Gümrüğe domalma diye birşey yok. Gümrük memuru insiyatif kullanıp, bir kerelik geçişlere izin de verebiliyor.
0
atmosphere
aslında olay şöyle:geçenlerde bizim şirkette bir eleman çikolata dağıtıyor. dağıttığı çikolata da ülkerin şu jelatinli fondanlarından. kutuyla getirdi herkese birer tane verdi. hatta kutudaki çikolataları sayıyor arada sırada. ne çikolatası bu dedim ofistekilere. çocuğu olmuş da ondan dedi.o an bira
aslında olay şöyle:
geçenlerde bizim şirkette bir eleman çikolata dağıtıyor. dağıttığı çikolata da ülkerin şu jelatinli fondanlarından. kutuyla getirdi herkese birer tane verdi. hatta kutudaki çikolataları sayıyor arada sırada. ne çikolatası bu dedim ofistekilere. çocuğu olmuş da ondan dedi.
o an biraz garipsedim. yani ilk kez araba alan biri bile genellikle kurban keser. hadi onu geç parası yoksa baklava filan dağıtır. yani bir şekilde çok mutlu olduğunu insanlara anlatmaya çalışır.
ofiste 20 kişiyiz. dağıtacağı baklava 4-5 kilo bir şey. ama adam herkese birer birer fondan dağıtıyor. ben bu davranışı çok çirkin ve acınası buldum.
çocuk doğduğunda tatlı dağıtmak gibi bir adet var mı? benim canım tatlı istediğinden mi gıcık olmuşum bu herife :)
not: yemedim içmedim bunu düşündüm :)
geçenlerde bizim şirkette bir eleman çikolata dağıtıyor. dağıttığı çikolata da ülkerin şu jelatinli fondanlarından. kutuyla getirdi herkese birer tane verdi. hatta kutudaki çikolataları sayıyor arada sırada. ne çikolatası bu dedim ofistekilere. çocuğu olmuş da ondan dedi.
o an biraz garipsedim. yani ilk kez araba alan biri bile genellikle kurban keser. hadi onu geç parası yoksa baklava filan dağıtır. yani bir şekilde çok mutlu olduğunu insanlara anlatmaya çalışır.
ofiste 20 kişiyiz. dağıtacağı baklava 4-5 kilo bir şey. ama adam herkese birer birer fondan dağıtıyor. ben bu davranışı çok çirkin ve acınası buldum.
çocuk doğduğunda tatlı dağıtmak gibi bir adet var mı? benim canım tatlı istediğinden mi gıcık olmuşum bu herife :)
not: yemedim içmedim bunu düşündüm :)
0
Adam ne kadar kazanıyor? Belki çocuk cüzdanını delmiştir, yine de sizinle bir şey paylaşmak istemiştir.
0
bence bu kadar ergen triplerine girmeye gerek yok.
şöyle anlatam; ben sana her ay düzenli olarak 15bin tl maaş versem evde yatsan hiç birşey yapmasan duyuruda bir başlık açıp ilk cevap yazan 3 kişiye 1000tl vericem desen sana dokunur mu? dokunmaz.
demek ki çikolata dağıtan adama bir şeyler dokunuyor.
sevgiyle kalın.
şöyle anlatam; ben sana her ay düzenli olarak 15bin tl maaş versem evde yatsan hiç birşey yapmasan duyuruda bir başlık açıp ilk cevap yazan 3 kişiye 1000tl vericem desen sana dokunur mu? dokunmaz.
demek ki çikolata dağıtan adama bir şeyler dokunuyor.
sevgiyle kalın.
0
bizim şirketteki elemanlardan birininde çocuğu oldu, evde kurban kesmiş, iş yerine tatlı getirdi dağıttı, ayrıca oturduğu apartmandakilere çikolata dağıtmış.
sizin elemanda bunun gibi bir şey yapmıştır belki neden hemen ön yargıya başvurdunuz.
kurban kesse getirse dağıtsa bu seferde "ulan görgüsüze bak iş yerine getirmiş, çikolata filan getirseydi bari" diyecektiniz...
sizin elemanda bunun gibi bir şey yapmıştır belki neden hemen ön yargıya başvurdunuz.
kurban kesse getirse dağıtsa bu seferde "ulan görgüsüze bak iş yerine getirmiş, çikolata filan getirseydi bari" diyecektiniz...
0
ogretmenim.
okulumdaki kadrolu ogretmenlerden birinin 2-3 hafta once bir oglu oldu.
oldugunun ertesi gunu ogretmenler odasina cikolata getirdi ve ikram etti. hosuma gitti, mutlu olduk.
olabilir boyle bir sey. takilmamali ayrintilara hep.
okulumdaki kadrolu ogretmenlerden birinin 2-3 hafta once bir oglu oldu.
oldugunun ertesi gunu ogretmenler odasina cikolata getirdi ve ikram etti. hosuma gitti, mutlu olduk.
olabilir boyle bir sey. takilmamali ayrintilara hep.
0
Hakkaten yani parası yoktur adamın belki? herkesin pelitten özel çikolata yaptırıp dağıtması mı lazım?
0
boşver be hacı
o kadar düşünmüş o kadar yapmış.
tatlı olsa belki daha güzel olurdu ama;
hiç bir şey yapmamasından daha iyidir.
sonuçta az da olsa paraya kıymış.
ben olsam hiçbirinizi tanımazdım.
banane la eşim dostum olan adamlarla kutlama yaparım ne tatlısı ne iş arkadaşı.
o kadar düşünmüş o kadar yapmış.
tatlı olsa belki daha güzel olurdu ama;
hiç bir şey yapmamasından daha iyidir.
sonuçta az da olsa paraya kıymış.
ben olsam hiçbirinizi tanımazdım.
banane la eşim dostum olan adamlarla kutlama yaparım ne tatlısı ne iş arkadaşı.
0
bu durumlarda çikolata ve hatta bazı bölgelerde lokum dağıtmak son derece yaygın bir gelenektir. nesini garipsediniz anlayamadım? kaldı ki çocuğu oldu ve çok mutlu diye bunu şatafatlı bir şekilde yaşaması da gerekmiyor.
0
cocugu dogdu diye is arkadasiniz icinden geldigi icin birseyler almis herkese dagitmaya calismis, siz de kalkmis niye baklava degil diyorsunuz, ustelik de bu davranisa cirkin ve acinasi diyorsunuz. dogru anladim degil mi? ben bu duyurudan cirkin ve acinasi birseyler cikariyorum ama is arkadasiniz icin degil maalesef, neyse..
bu arada parasi olsaydi da kurban kesseydi onu mu dagitacakti, ne bekliyorsunuz ki?? is arkadasiniz, icinden gelmis basit birseylerle kendince duyurmus olayi ki siz de bu sekilde duymussunuz olayi, bence birseyler almak da zorunda degildi. korkarim ki baklava olsaydi da bir dilim baklava verdi niye iki degil derdiniz.
bu arada parasi olsaydi da kurban kesseydi onu mu dagitacakti, ne bekliyorsunuz ki?? is arkadasiniz, icinden gelmis basit birseylerle kendince duyurmus olayi ki siz de bu sekilde duymussunuz olayi, bence birseyler almak da zorunda degildi. korkarim ki baklava olsaydi da bir dilim baklava verdi niye iki degil derdiniz.
0
20 kişi=4 - 5 kilo tatlı :) hacı sende tadımlık değil doyumluk arıyorsun anlaşılan. Bir kiloda 20-25 tane olur herkese birertane ikram edilir tamamdır :) çikolatada olabilir önemli ne ikram edildiği değil ne için ikram edildiğidir. Adamın mutluluğunu paylaş gitsin, sterse lolipop ikram etsin yani nedir ki.
Edit: 5 kilo baklava iyisinden alırsan 200 lira yapar. (dandik bişi alsa onada laf edebilirsin çünkü) 200 lira da çocuğu olmuş birine çok varlıklı değilse bi parça koyar yani.
Edit: 5 kilo baklava iyisinden alırsan 200 lira yapar. (dandik bişi alsa onada laf edebilirsin çünkü) 200 lira da çocuğu olmuş birine çok varlıklı değilse bi parça koyar yani.
0
arkadaşlar. bu olayı cidden anlamamışsınız. saçmasapan yorumlar yapmışsınız. ben böyle bir gelenek olduğunu düşünüyorum ve böyle bir mutluluğu jelatin çikolatayla kutlamayı ayıp buluyorum.
kurban kesemeyebilir tabiki. gidip en pahalısından kilosu 100 milyonluk çikolata da yaptırmak zorunda değil. keserse et dağıtır. kimse de bir şey diyemez. görgüsüz diyen der. onun kendi fesatlığıdır. bizim kültürümüzde önemli hadiselerde tatlı dağıtıldığı için baklava dedim. bazıları cidden anlamadan komedi yorumlar yapıyor.
ya arkadaşım diyeceğin şey şu. isteyen istediğini dağıtır. öyle bir gelenek yok. ne kadar garip insanlar cevap verdi şu soruya inanamıyorum gerçekten!
kurban kesemeyebilir tabiki. gidip en pahalısından kilosu 100 milyonluk çikolata da yaptırmak zorunda değil. keserse et dağıtır. kimse de bir şey diyemez. görgüsüz diyen der. onun kendi fesatlığıdır. bizim kültürümüzde önemli hadiselerde tatlı dağıtıldığı için baklava dedim. bazıları cidden anlamadan komedi yorumlar yapıyor.
ya arkadaşım diyeceğin şey şu. isteyen istediğini dağıtır. öyle bir gelenek yok. ne kadar garip insanlar cevap verdi şu soruya inanamıyorum gerçekten!
0
@pposeidon_1
ahah beni iyice fesat yaptınız ya. laf ederim hocam. hatta baklava alsa; "neden karaköy güllüoğlundan almıyor" derdim. bu işler böyle :D
ahah beni iyice fesat yaptınız ya. laf ederim hocam. hatta baklava alsa; "neden karaköy güllüoğlundan almıyor" derdim. bu işler böyle :D
0
ne kültürü ne hadisi :) şimdi birisi çıkar hadislere söverse nasıl cevap vereceksin bilmiyorum :))
edit: olm düzeltmiyorum ders olsun bana :D
edit: olm düzeltmiyorum ders olsun bana :D
0
@Her Yer Siyah
mm. biraz düşündüm de. evet. sadece senin cevaplarını beğendim. topluma ışık tutuyorsun:)
mm. biraz düşündüm de. evet. sadece senin cevaplarını beğendim. topluma ışık tutuyorsun:)
0
ya yazık çocuğa ya, bişi paylaşmış demediğiniz kalmamış. :)
hele hadise (durumu) hadis olarak algılayıp bir de cevap yapıştıran arkadaşa ne diyeceğimi bilemedim, kedi canınızı sizin valla :))
atmosfer, adamın çikolata alması normal, ister jelatinli olsun, ister bebek desenli janjanlı kağıtta olsun. ama adamın arada sırada da olsa kaç tane kaldı diye çikolataları sayması anormal. bence asıl takılınması gereken nokta bu. yediğinizde de gözü kalmış olabilir o adamın, ben söyleyim bak. :p
edit notu: benim cevabı da tiklemezsen hemen seni satar karşı tarafa geçerim haberin olsun :p
hele hadise (durumu) hadis olarak algılayıp bir de cevap yapıştıran arkadaşa ne diyeceğimi bilemedim, kedi canınızı sizin valla :))
atmosfer, adamın çikolata alması normal, ister jelatinli olsun, ister bebek desenli janjanlı kağıtta olsun. ama adamın arada sırada da olsa kaç tane kaldı diye çikolataları sayması anormal. bence asıl takılınması gereken nokta bu. yediğinizde de gözü kalmış olabilir o adamın, ben söyleyim bak. :p
edit notu: benim cevabı da tiklemezsen hemen seni satar karşı tarafa geçerim haberin olsun :p
0
Sayın Atmosphere, :)
Siz arkadaşlarınızla birlikte toplanıp bu vatandaşın cucuğuna altın neyim takmış mıydınız? Ben onu merak ettim.
Siz arkadaşlarınızla birlikte toplanıp bu vatandaşın cucuğuna altın neyim takmış mıydınız? Ben onu merak ettim.
0
@vejeteryan vampir
sayıyla bir tane verdi. sayıyor zaten adam. kelle hesabı yapmış. şu detayı 20. mesajda yakaladık. şükürler olsun. bu da bir başarı :)
sayıyla bir tane verdi. sayıyor zaten adam. kelle hesabı yapmış. şu detayı 20. mesajda yakaladık. şükürler olsun. bu da bir başarı :)
0
sevgili atmosphere,
cevap verenlerin hepsi garip ama siz normalsiniz. bu kadar insanın hepsinin birden aynı olumsuz anlamı çıkarmış olması, acaba kendinizi yanlış ifade ettiğinizden olmasın?
cevap verenlerin hepsi garip ama siz normalsiniz. bu kadar insanın hepsinin birden aynı olumsuz anlamı çıkarmış olması, acaba kendinizi yanlış ifade ettiğinizden olmasın?
0
bu duyurudan benim açgözlü ve gıybetçi bir tip olduğum sonucuna vardık. teşekkür ederim arkadaşlar herkese. sorumun cevabını aldım.
0
@atmosphere adam hiç bişey dağıtmak zorunda olmamasına rağmen böyle bişey düşünmüş sanane? borcu mu var adamın size. yersen yersin, yemezsen yeme. adamın büyük ihtimal götüne giren çıkmıycam bi 10 sene bide sana 10 kilo baklava mı ısmarlıyacak. kutudakileri de sayması belki herkese yeticek mi diye saymasındandır. kıl oldum lan durduk yere. hööff sakinim tamam
0
eelmaa+1
başkasının yaptığına kabahat bulmadan önce kendi yapmamız gerekenlere bakmak lazım bence de.
başkasının yaptığına kabahat bulmadan önce kendi yapmamız gerekenlere bakmak lazım bence de.
0
mutluluğumuzu illa ki çikolata ya da et dağıtarak mı göstermek zorundayız? bence tam tersi olmalı, çocuğu olana herkes hediye vermeli. mutlu oldum diye herkesle bi şey paylaşmak zorunda değilim. biri canı çıkana kadar borca girip ev alıyor sonra bi de adamdan çikolata bekliyorlar. böyle gelenek bana çok ters. benimsemiyorum. yaparsam da sadece kınanmamak için yaparım. içimden gelmez.
0
little miss sunshinee
bu rapid degişmiş sanırım 500 rapid aldım demin ne kadar kullanılıyo bu nedir ne değildir?
bu rapid degişmiş sanırım 500 rapid aldım demin ne kadar kullanılıyo bu nedir ne değildir?
0
500 rapid 1 aya tekabül ediyor..Değişik zamanlar için parasına göre değişen çseçenekleri de var...
MeKa
MeKa
0
peki download ettikce düşme olayı gibi birşeyi var mı acaba su kadar limitin var düşücek falan gibi?
0
diabolus79
selamlar, böyle `las meninas` veya `the arnolfini wedding` gibi üzerinde çok fazla konuşulagelmiş, sembolik veya açık gizemler, göndermeler vb. olan tablolara boğun beni istiyorum. teşekkürler şimdiden..
selamlar,
böyle las meninas veya the arnolfini wedding gibi üzerinde çok fazla konuşulagelmiş, sembolik veya açık gizemler, göndermeler vb. olan tablolara boğun beni istiyorum. teşekkürler şimdiden..
böyle las meninas veya the arnolfini wedding gibi üzerinde çok fazla konuşulagelmiş, sembolik veya açık gizemler, göndermeler vb. olan tablolara boğun beni istiyorum. teşekkürler şimdiden..
0
cruelstroke
Merhabalar,amazon.com'dan 160 doları aşmayan armani bir saat almak istiyorum ancak gümrükte takılır mı diye de bir yandan endişe ediyorum. Sanırım fiyat yönünden sıkıntı yok. Tanıdıklarım krem, parfüm, hatta ayakkabı aldılar. Ancak benim korkum elektronik eşyalarda, ya da sanırım isme göre de (arman
Merhabalar,
amazon.com'dan 160 doları aşmayan armani bir saat almak istiyorum ancak gümrükte takılır mı diye de bir yandan endişe ediyorum. Sanırım fiyat yönünden sıkıntı yok. Tanıdıklarım krem, parfüm, hatta ayakkabı aldılar. Ancak benim korkum elektronik eşyalarda, ya da sanırım isme göre de (armani'yi lüks saat sanmaları vs) keyfi gümrükte takarlar mı durumu.
Bu işin nasıl gerçekleştiriğini ve gümrükte neye göre ürünlerin takıldığını bir bilen açıklayabilir mi acaba?
amazon.com'dan 160 doları aşmayan armani bir saat almak istiyorum ancak gümrükte takılır mı diye de bir yandan endişe ediyorum. Sanırım fiyat yönünden sıkıntı yok. Tanıdıklarım krem, parfüm, hatta ayakkabı aldılar. Ancak benim korkum elektronik eşyalarda, ya da sanırım isme göre de (armani'yi lüks saat sanmaları vs) keyfi gümrükte takarlar mı durumu.
Bu işin nasıl gerçekleştiriğini ve gümrükte neye göre ürünlerin takıldığını bir bilen açıklayabilir mi acaba?
0
DHL easyshop ile mümkün.
forum.divxplanet.com
Konu hakkında bilgisi olan arkadaşlardan cevap bekliyorum
forum.divxplanet.com
Konu hakkında bilgisi olan arkadaşlardan cevap bekliyorum
0
